20. Yüzyılda tarih araştırmalarında ortaya çıkan en önemli hareketlerden biri üstüne yazılan bu kitap,AnnalesOkulu'nun serüvenini, okula adını veren derginin kuruluşundan bugüne dek geçirdiği evreleri, hareketi yakından tanıyan ünlü tarihçi Peter Burke'ün yetkin kalemiyle okuyucuya sunuyor.
Lucien Febvre'den Marc Bloch'a, Fernand Braudel'den Philip Ariés'e yirminci yüzyılın en önemli tarihçilerinden çok sayıda ismi çevresinde toplayanAnnalesOkulu, gerek geleneksel tarihçilikle girdiği kavgayla gerek teşvik ettiği interdisipliner yaklaşımla gerekse de tarihin kapsamına giren konuları hayal edilemeyecek ölçüde genişletmesiyle tarih araştırmalarını geri dönülemez bir şekilde değiştirmiştir. Olaylar tarihine bağlı kalarak siyasi ve askeri olayları tarihin kayda değer tek konusu olarak gören, tarihçilik mesleğini sıkça belge fetişizmine indirgeyen geleneksel tarihçiliğe karşı bir ayaklanma başlatan hareket Fransa'nın sınırlarının ötesine bütün dünyaya yayılmış ve “Yeni Tarih” şiarıyla tarih alanında bir devrim yaratmıştır. Bu devrimleAnnalesOkulu sadece Fransa'da veya dünyanın başka yerlerinde eski tarihçilik rejimini devirmekle kalmamış aynı zamanda tarih disiplininin etrafına örülü yapay duvarları da yıkarak, tarihi diğer disiplinlerle işbirliğine gidebilecek bir yola sokmuştur. “Tarihçiler, coğrafyacı da olun, hukukçu da, sosyolog da, psikolog da” diye çağrıda bulunan Lucien Febvre'in izinde tarihçiler insanı inceleyen diğer bilimlere yüzlerini dönmeye başlamışlardır.
Annaleshareketi hakkındaki bu klasikleşen çalışmanın genişletilmiş basımının tarih ve diğer disiplinlerdeki araştırmacılar için olduğu kadar tarih alanında gerçekleşen bu devrimden haberdar olmak isteyen ve tarihle ilgilenen herkes için yararlı olacağını umuyoruz.
“Bahia yakınlarında bir yerde ışıl ışıl ateş böceklerinin havai fişek gösterilerinin ortasında kaldığım bir geceyi hatırlıyorum. Solgun ışıkları alevleniyor, sonra sönüyor, ardından bir daha parlıyordu fakat tüm bunlar gecenin karanlığında gerçek bir ışığın yapacağı etkiyi yapamıyordu. Olaylar da bu ateş böceklerine benzer, parıltılarının ardında gece hüküm sürer.” (Fernand BRAUDEL)
20. Yüzyılda tarih araştırmalarında ortaya çıkan en önemli hareketlerden biri üstüne yazılan bu kitap,AnnalesOkulu'nun serüvenini, okula adını veren derginin kuruluşundan bugüne dek geçirdiği evreleri, hareketi yakından tanıyan ünlü tarihçi Peter Burke'ün yetkin kalemiyle okuyucuya sunuyor.
Lucien Febvre'den Marc Bloch'a, Fernand Braudel'den Philip Ariés'e yirminci yüzyılın en önemli tarihçilerinden çok sayıda ismi çevresinde toplayanAnnalesOkulu, gerek geleneksel tarihçilikle girdiği kavgayla gerek teşvik ettiği interdisipliner yaklaşımla gerekse de tarihin kapsamına giren konuları hayal edilemeyecek ölçüde genişletmesiyle tarih araştırmalarını geri dönülemez bir şekilde değiştirmiştir. Olaylar tarihine bağlı kalarak siyasi ve askeri olayları tarihin kayda değer tek konusu olarak gören, tarihçilik mesleğini sıkça belge fetişizmine indirgeyen geleneksel tarihçiliğe karşı bir ayaklanma başlatan hareket Fransa'nın sınırlarının ötesine bütün dünyaya yayılmış ve “Yeni Tarih” şiarıyla tarih alanında bir devrim yaratmıştır. Bu devrimleAnnalesOkulu sadece Fransa'da veya dünyanın başka yerlerinde eski tarihçilik rejimini devirmekle kalmamış aynı zamanda tarih disiplininin etrafına örülü yapay duvarları da yıkarak, tarihi diğer disiplinlerle işbirliğine gidebilecek bir yola sokmuştur. “Tarihçiler, coğrafyacı da olun, hukukçu da, sosyolog da, psikolog da” diye çağrıda bulunan Lucien Febvre'in izinde tarihçiler insanı inceleyen diğer bilimlere yüzlerini dönmeye başlamışlardır.
Annaleshareketi hakkındaki bu klasikleşen çalışmanın genişletilmiş basımının tarih ve diğer disiplinlerdeki araştırmacılar için olduğu kadar tarih alanında gerçekleşen bu devrimden haberdar olmak isteyen ve tarihle ilgilenen herkes için yararlı olacağını umuyoruz.
“Bahia yakınlarında bir yerde ışıl ışıl ateş böceklerinin havai fişek gösterilerinin ortasında kaldığım bir geceyi hatırlıyorum. Solgun ışıkları alevleniyor, sonra sönüyor, ardından bir daha parlıyordu fakat tüm bunlar gecenin karanlığında gerçek bir ışığın yapacağı etkiyi yapamıyordu. Olaylar da bu ateş böceklerine benzer, parıltılarının ardında gece hüküm sürer.” (Fernand BRAUDEL)