Franz Kafka'nın Altmış Beş Düşü

Stok Kodu:
9786056285066
Boyut:
14.00x21.00
Sayfa Sayısı:
101
Basım Yeri:
İstanbul
Baskı:
1
Basım Tarihi:
2012-03
Çeviren:
Murat Erşen
Kapak Türü:
Ciltsiz
Kağıt Türü:
2. Hamur
Dili:
Türkçe
Orijinal Adı:
Soixante-cing Reves de Franz Kafka: Et Autres Textes
9786056285066
535431
Franz Kafka'nın Altmış Beş Düşü
Franz Kafka'nın Altmış Beş Düşü
13.00

Onu tanıyacaksınız muhakkak! Gözleri gece kuşlarına has mor halkalarla çevrili, kambur, zayıf mı zayıf. Fazla aydınlık! (Goethe'nin tam tersi). Fazla gürültü! Fark edilmeyi, olay yaratmayı kesinlikle istemiyordu -sadece yazma hazzı için. O da artık olsa olsa kendisi için! Sanırsınız ki kalabalığın içinde her yerde, dönemin her yerinde. Bir asırdan daha kısa zamanda, yorumlar ve yanlış anlamalar konusunda en büyük rekorlara patlak verdirecek ve akla hayale gelebilecek en tuhaf "dava" çağlayanının kollarına düşecektir. Kafka, günlüğünde yaşamının bir düşe benzediğini yazar. Ama bu kesinlikle, onun "hülyalara daldığı", bir hayal ve sanatsal kapalılık dünyasında başı boş dolaştığı anlamına gelmez. Düşte gibi yaşıyorduysa, aynı zamanda yazdığı gibi düşlüyordu da.Ne olursa olsun, külliyatının karşılaştığı yitim ve yıkımlara rağmen, bugün, 1910'dan ölüm tarihi olan 1924'e kadar Günlük'te ve Mektuplar'da art arda sıralanan altmıştan fazlasına sahip olmamızın da gösterdiği gibi, düşlerine çok büyük önem veriyordu. Bunları yazıya dökmek kuşkusuz onun için bir esin kaynağından fazlasını oluşturuyordu: bir yazı aleti, yazınsal konuları için bir hazırlık yöntemi. O dönemde, Freud'un, yayınlanışının ardından on yıl boyunca tamamen fark edilmeden kalmış olan "Traumdeutung" [Düşlerin Yorumu] başlıklı yapıtı o bildiğimiz dünya çapındaki ününe kavuşmaya başlamıştı. Freudcu yorumun -Freud'un "düşün merkezi" olarak adlandırdığı şey önünde- durup kaldığı yerde, Kafka için her şey başlar. Onların anlamsızlıknoktalarını herhangi bir yorumsamanın boyunduruğuna sokmaktan vazgeçerek, onları, hiçbir türden yapısal üst kodlama barındırmayan başka hayali oluşumlar, başka fikirler, başka şahsiyetler, başka zihinsel koordinatlar doğurmak üzere çoğalmaya, genişlemeye bırakır. O zaman anlamlandırmaların kurulu düzenine zıt yaratıcı süreçlerin egemenliği kurulur. Söz konusu olan, geleceğimizin oluşumlarına da bir anlatım vermeye yetenekli duyu etkilerini, bedensel olmayan tesirleri ve soyut makineleri dolaşıma sokarak -sık sık şeytani diye nitelenen- bir mektup zevkini gerçekleştirmektir.Bu yüzden, başka bir gerçekliğe ait bu edebi katalizin (hızlandırmanın) "erotik diye nitelendirilebilecek" boyutunun önemini kavramayı ancak çeşitli yazı türlerini ayırmak koşuluyla, ve özellikle de gerçekten sapkınlığa çok yakın olan "sevgiliye mektup" türüne ayrıcalıklı bir yer ayırarak başarabiliriz. Öyle ki bu senaryo türünde, başlangıçta, sizin için neredeyse meçhul olan ve sonunda onu alt üst edecek raddede baştan çıkardığınız ve uzaktan zincire vurduğunuz bir kadının mektupla ele geçirilmesi söz konusudur.







Onu tanıyacaksınız muhakkak! Gözleri gece kuşlarına has mor halkalarla çevrili, kambur, zayıf mı zayıf. Fazla aydınlık! (Goethe'nin tam tersi). Fazla gürültü! Fark edilmeyi, olay yaratmayı kesinlikle istemiyordu -sadece yazma hazzı için. O da artık olsa olsa kendisi için! Sanırsınız ki kalabalığın içinde her yerde, dönemin her yerinde. Bir asırdan daha kısa zamanda, yorumlar ve yanlış anlamalar konusunda en büyük rekorlara patlak verdirecek ve akla hayale gelebilecek en tuhaf "dava" çağlayanının kollarına düşecektir. Kafka, günlüğünde yaşamının bir düşe benzediğini yazar. Ama bu kesinlikle, onun "hülyalara daldığı", bir hayal ve sanatsal kapalılık dünyasında başı boş dolaştığı anlamına gelmez. Düşte gibi yaşıyorduysa, aynı zamanda yazdığı gibi düşlüyordu da.Ne olursa olsun, külliyatının karşılaştığı yitim ve yıkımlara rağmen, bugün, 1910'dan ölüm tarihi olan 1924'e kadar Günlük'te ve Mektuplar'da art arda sıralanan altmıştan fazlasına sahip olmamızın da gösterdiği gibi, düşlerine çok büyük önem veriyordu. Bunları yazıya dökmek kuşkusuz onun için bir esin kaynağından fazlasını oluşturuyordu: bir yazı aleti, yazınsal konuları için bir hazırlık yöntemi. O dönemde, Freud'un, yayınlanışının ardından on yıl boyunca tamamen fark edilmeden kalmış olan "Traumdeutung" [Düşlerin Yorumu] başlıklı yapıtı o bildiğimiz dünya çapındaki ününe kavuşmaya başlamıştı. Freudcu yorumun -Freud'un "düşün merkezi" olarak adlandırdığı şey önünde- durup kaldığı yerde, Kafka için her şey başlar. Onların anlamsızlıknoktalarını herhangi bir yorumsamanın boyunduruğuna sokmaktan vazgeçerek, onları, hiçbir türden yapısal üst kodlama barındırmayan başka hayali oluşumlar, başka fikirler, başka şahsiyetler, başka zihinsel koordinatlar doğurmak üzere çoğalmaya, genişlemeye bırakır. O zaman anlamlandırmaların kurulu düzenine zıt yaratıcı süreçlerin egemenliği kurulur. Söz konusu olan, geleceğimizin oluşumlarına da bir anlatım vermeye yetenekli duyu etkilerini, bedensel olmayan tesirleri ve soyut makineleri dolaşıma sokarak -sık sık şeytani diye nitelenen- bir mektup zevkini gerçekleştirmektir.Bu yüzden, başka bir gerçekliğe ait bu edebi katalizin (hızlandırmanın) "erotik diye nitelendirilebilecek" boyutunun önemini kavramayı ancak çeşitli yazı türlerini ayırmak koşuluyla, ve özellikle de gerçekten sapkınlığa çok yakın olan "sevgiliye mektup" türüne ayrıcalıklı bir yer ayırarak başarabiliriz. Öyle ki bu senaryo türünde, başlangıçta, sizin için neredeyse meçhul olan ve sonunda onu alt üst edecek raddede baştan çıkardığınız ve uzaktan zincire vurduğunuz bir kadının mektupla ele geçirilmesi söz konusudur.







Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat