Gagauzlar... Karadenizin batı kıyısına sıralanmış inci taneleri... Herkesin kendi gibi görmeye çalıştığı topluluk,
herkesin kendine benzetmek istediği topluluk. Yunanlılar “Türkçe öğretilmiş Ortodoks Yunan”... Bulgarlar “Türkçe öğretilmiş Ortodoks Bulgar”... Romenler “Türkçe öğretilmiş Ortodoks Romen”... Türkler “Türkçe konuşan Ortodoksluğa geçmiş Türkler”... olarak görüyor, gösteriyor ve en önemlisi de Gagauzların da böyle görmelerini istiyorlar. Kimi de Gagauzları Gagauz olarak görüyor ve önüne Gagauzların asla kabul etmediği yakışıksız sıfatlar yakıştırıyorlar. Gagauzları tarif edenler görme yeteneği olmasına rağmen görmek istemeyenlerin “filin” her uzvuna göre “fil” tarifi ortaya koyuyorlar. Bunun için de her eline Gagauz geçiren başlıyor traşa... Sonra arzularına uygun traş ortaya çıkınca da “hah... Şimdi oldu” diyorlar.
Öyle mi?
Herkesin yardım etmek peşinde koştuğu Gagauzya bugün Ortodoksluğun ve Türklüğün merkezi olmalıydı…
Olamadı... Kum taneleri gibi parmağımız arasından kayıp gidiyor…
Bu kitap bana Gagauzluğu anlattı... Gaguzlar başkalarının gayretkeşliğinin dışında kendi tanımlarıyla isimlerini buldu “Gagauz”... Yaşamın başında kimliğinizi elinize veren kadının hayatı ile Gagauz, kendisini buldu... Her Gaguza “ben buyum” dedirten kitap...
Ve önemlisi kendinizden parçalar bulduğunuz kitap.
- Oğuzhan A. Uluyurt
Gagauzlar... Karadenizin batı kıyısına sıralanmış inci taneleri... Herkesin kendi gibi görmeye çalıştığı topluluk,
herkesin kendine benzetmek istediği topluluk. Yunanlılar “Türkçe öğretilmiş Ortodoks Yunan”... Bulgarlar “Türkçe öğretilmiş Ortodoks Bulgar”... Romenler “Türkçe öğretilmiş Ortodoks Romen”... Türkler “Türkçe konuşan Ortodoksluğa geçmiş Türkler”... olarak görüyor, gösteriyor ve en önemlisi de Gagauzların da böyle görmelerini istiyorlar. Kimi de Gagauzları Gagauz olarak görüyor ve önüne Gagauzların asla kabul etmediği yakışıksız sıfatlar yakıştırıyorlar. Gagauzları tarif edenler görme yeteneği olmasına rağmen görmek istemeyenlerin “filin” her uzvuna göre “fil” tarifi ortaya koyuyorlar. Bunun için de her eline Gagauz geçiren başlıyor traşa... Sonra arzularına uygun traş ortaya çıkınca da “hah... Şimdi oldu” diyorlar.
Öyle mi?
Herkesin yardım etmek peşinde koştuğu Gagauzya bugün Ortodoksluğun ve Türklüğün merkezi olmalıydı…
Olamadı... Kum taneleri gibi parmağımız arasından kayıp gidiyor…
Bu kitap bana Gagauzluğu anlattı... Gaguzlar başkalarının gayretkeşliğinin dışında kendi tanımlarıyla isimlerini buldu “Gagauz”... Yaşamın başında kimliğinizi elinize veren kadının hayatı ile Gagauz, kendisini buldu... Her Gaguza “ben buyum” dedirten kitap...
Ve önemlisi kendinizden parçalar bulduğunuz kitap.
- Oğuzhan A. Uluyurt