Galata'dan Karaköy'e Bir Liman Hikayesi

Stok Kodu:
9789755701127
Boyut:
17.00x23.50
Sayfa Sayısı:
110
Basım Yeri:
İstanbul
Baskı:
2
Basım Tarihi:
2007-12
Kapak Türü:
Ciltsiz
Kağıt Türü:
2. Hamur
Dili:
Türkçe
9789755701127
433136
Galata'dan Karaköy'e Bir Liman Hikayesi
Galata'dan Karaköy'e Bir Liman Hikayesi
14.00

Günümüzde Karaköy olarak adlandırılan, İstanbul'un merkezindeki liman bölgesi Galata, Beyoğlu ilçesinin bir bölümünü oluşturmaktadır. 1453'den 1960'lı yıllardaki Kıbrıs olaylarına kadar Türkler tarafından da Galata diye anılan bölgenin adı bu tarihteki Kıbrıs olaylarına bir tepki olarak değiştirilen Rumca isimler gibi Karaköy'e dönüştürülmüştür. Evliya Çelebi'nin "Meyhanecileri Rum, satıcıları Ermeni, ulufecileri Yahudidir" diye anlattığı bölgeyi "Milli Galata"ya çevirme çabalarımız sonuç vermiş, burası, kalan son birkaç Rumu, tek tük meyhaneleri, apartman çatılarındaki Rus kiliseleri, 23 kişilik cemaati ile üç kiliseye sahip Türk Ortodoks Patrikhanesi, öğrencisiz Rum okulu, hanlardaki elektronik çarşıları ve baklava imalathaneleri ile geceleri yaşamayan bir garip semte dönüşmüştür. Galata'dan Karaköy'e, sadece bir semtin çalkantılı ve hüzünlü öyküsü değil, aynı zamanda bir İstanbullu olarak neler kaybettiğimizin de acı bir bilançosudur.

Günümüzde Karaköy olarak adlandırılan, İstanbul'un merkezindeki liman bölgesi Galata, Beyoğlu ilçesinin bir bölümünü oluşturmaktadır. 1453'den 1960'lı yıllardaki Kıbrıs olaylarına kadar Türkler tarafından da Galata diye anılan bölgenin adı bu tarihteki Kıbrıs olaylarına bir tepki olarak değiştirilen Rumca isimler gibi Karaköy'e dönüştürülmüştür. Evliya Çelebi'nin "Meyhanecileri Rum, satıcıları Ermeni, ulufecileri Yahudidir" diye anlattığı bölgeyi "Milli Galata"ya çevirme çabalarımız sonuç vermiş, burası, kalan son birkaç Rumu, tek tük meyhaneleri, apartman çatılarındaki Rus kiliseleri, 23 kişilik cemaati ile üç kiliseye sahip Türk Ortodoks Patrikhanesi, öğrencisiz Rum okulu, hanlardaki elektronik çarşıları ve baklava imalathaneleri ile geceleri yaşamayan bir garip semte dönüşmüştür. Galata'dan Karaköy'e, sadece bir semtin çalkantılı ve hüzünlü öyküsü değil, aynı zamanda bir İstanbullu olarak neler kaybettiğimizin de acı bir bilançosudur.

Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat