Galu'ya Mektuplar

Stok Kodu:
9789756381250
Boyut:
11.00x17.50
Sayfa Sayısı:
167
Basım Yeri:
İstanbul
Baskı:
1
Basım Tarihi:
2007
Kapak Türü:
Ciltsiz
Kağıt Türü:
2. Hamur
Dili:
Türkçe
9789756381250
451399
Galu'ya Mektuplar
Galu'ya Mektuplar
8.00

Yan hücreden gelen ağlama sesiyle döndü düş sıcaklığından soğuk gerçekliğe. Koridorun diğer ucundaki hücrede neler olup bittiğini anlamakta zorlanmadı. Bu kez bağırma sırası hayata dönemeyenlerindi. "Bitti" dedi diğer hücredeki ağlayarak. Gecenin ortasına düşen "bitti!" sözlerini ne çok duymaya başlamıştı Hüseyin. "Bitti" günlerce süren ya ölüm orucuydu, ya da asmaktı yalnızlığa kendini. "Asmış" diyen bir başka ses vardı koridora düşen. "Hayır, hayır, çıkarın beni burdan, delirmek istemiyorum," diye bağıran diğer sesle sızladı içi Hüseyin'in. "Delirmek, delirtmek" sonuç ve sebep. Delirtmek için ne gerekiyorsa yapmak. "Emir böyle."

Her şeyin toz duman olduğu kanın, işkencenin, acının ve ihanetin doldurduğu, nitelikten çok niceliğin konuşulduğu çağımızda bir karşı duruş gibi Sibel'in öyküleri... Ortak geçmişimizin şiirsel anlatımı. Zaten o da şiirden geliyor. Dantel gibi işlenmiş, insanın içine işleyen öyküler... Üstelik öyküler, artık durup bakmadığımız ince işlere ayarlı... Sıradan görünen gazete haberleri üzerine kurulmuş birer senfonik şarkı niteliğinde her bir öykü. Öyküleri okurken hepsi de çok tanıdık gelecek size, çoktandır hatırlamadığımız şeyleri hüzünle hatırlayıp, şiirsel bir tatla okuyacağız. Patika taşlı, çiçeklerle bezeli öyküler bunlar.

Göçmenliğin, kadınlığın, kapatılmışlığın, inceliğin ve İstanbul'un öyküleri bunlar. Güzel Türkçesi de cabası.

Bugünlerde çok ihtiyacımız var, durup, ince işlere bakmaya... Sizin de artık öyküleriniz olsun istiyorsanız Sibel Şahin'i okuyun derim.

Piraye Şengel Hayat Tutulması ve Ayçöreği kitaplarının yazan.

Yan hücreden gelen ağlama sesiyle döndü düş sıcaklığından soğuk gerçekliğe. Koridorun diğer ucundaki hücrede neler olup bittiğini anlamakta zorlanmadı. Bu kez bağırma sırası hayata dönemeyenlerindi. "Bitti" dedi diğer hücredeki ağlayarak. Gecenin ortasına düşen "bitti!" sözlerini ne çok duymaya başlamıştı Hüseyin. "Bitti" günlerce süren ya ölüm orucuydu, ya da asmaktı yalnızlığa kendini. "Asmış" diyen bir başka ses vardı koridora düşen. "Hayır, hayır, çıkarın beni burdan, delirmek istemiyorum," diye bağıran diğer sesle sızladı içi Hüseyin'in. "Delirmek, delirtmek" sonuç ve sebep. Delirtmek için ne gerekiyorsa yapmak. "Emir böyle."

Her şeyin toz duman olduğu kanın, işkencenin, acının ve ihanetin doldurduğu, nitelikten çok niceliğin konuşulduğu çağımızda bir karşı duruş gibi Sibel'in öyküleri... Ortak geçmişimizin şiirsel anlatımı. Zaten o da şiirden geliyor. Dantel gibi işlenmiş, insanın içine işleyen öyküler... Üstelik öyküler, artık durup bakmadığımız ince işlere ayarlı... Sıradan görünen gazete haberleri üzerine kurulmuş birer senfonik şarkı niteliğinde her bir öykü. Öyküleri okurken hepsi de çok tanıdık gelecek size, çoktandır hatırlamadığımız şeyleri hüzünle hatırlayıp, şiirsel bir tatla okuyacağız. Patika taşlı, çiçeklerle bezeli öyküler bunlar.

Göçmenliğin, kadınlığın, kapatılmışlığın, inceliğin ve İstanbul'un öyküleri bunlar. Güzel Türkçesi de cabası.

Bugünlerde çok ihtiyacımız var, durup, ince işlere bakmaya... Sizin de artık öyküleriniz olsun istiyorsanız Sibel Şahin'i okuyun derim.

Piraye Şengel Hayat Tutulması ve Ayçöreği kitaplarının yazan.

Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat