“Böyle yerler vardır, sanki gök ve yer sohbet ederler; hangi lisanda konuştuklarını bilirim, bunu söylemekten kaçınmam. Bulutlar ve toprak maddelerini değiş tokuş ederler, parçacıklarını karıştırırlar, kalan hafıza kırıntılarını dönüştürürler. Kelimeler, görünmez bir şekilde yağmur gibi yağıp, cümleler kurar ve kaderlerle oynar... Bu yer, Shakespeare'ce konuşan bir mikroiklimdir... Burada gök ve yer Shakespeare'ce konuşur; biliyorum çünkü ben deliyim.”
“Böyle yerler vardır, sanki gök ve yer sohbet ederler; hangi lisanda konuştuklarını bilirim, bunu söylemekten kaçınmam. Bulutlar ve toprak maddelerini değiş tokuş ederler, parçacıklarını karıştırırlar, kalan hafıza kırıntılarını dönüştürürler. Kelimeler, görünmez bir şekilde yağmur gibi yağıp, cümleler kurar ve kaderlerle oynar... Bu yer, Shakespeare'ce konuşan bir mikroiklimdir... Burada gök ve yer Shakespeare'ce konuşur; biliyorum çünkü ben deliyim.”