Günümüzün gözde olduğu kadar en çok tartışılan mesleklerinden de biri olan gazeteciliğe içerden bir bakış... Gazeteci ve yazar Erdal Güven, foto muhabiri olarak başladığı mesleğinin ilk günlerinden günümüze dek son derece mizahi, sıcak ve akıcı bir üslupla anlattığı anılarında; bizleri yedi yıl boyunca Hürriyet'in temsilciliğini yaptığı Tokyo'dan savaş muhabirliği yaptığı Somali çöllerine, Doğu Anadolu'daki sıcak bölgelerden İstanbul'un lüks plazalarına dek peşinde sürüklüyor. Onun anıları aracılılığıyla, gazeteciliğin derin bir kültür ve bilgi birikiminin yanı sıra her şeyden önce pratik bir zeka ve dünya vatandaşı olma özelliğini de gerektirdiğini görüyoruz. Güven, haber peşinde kah bir macera romanını aratmayacak olaylar eşliğinde Bangkok hapishanelerine girmeyi başarıyor, kah dilini hiç bilmeden gittiği Japonya'da üst üste baş sayfa haberlerine imza atıyor. En zengininden en fakirine türlü çeşitli insanların ve mekanların resmi geçit yaptığı anılarında, Sakıp Sabancı'dan Ertuğrul Özkök'e Türkiye'nin iş, medya ve politika dünyasından önemli simalarla da karşılaşıyoruz kimi zaman. Son derece samimi ve sıcak bir üslupla yazdığı anılarında size kimi zaman kahkahalar attırıyor, kimi zaman da zengin detaylarla süslediği anlatımıyla bilinmedik hazinelerle tanıştırmayı başarıyor yazar. Gazeteci olmayanları bile, bu belki de dünyanın en zevkli işini yapmaya özendiren Erdal Güven'in anıları; özellikle İletişim öğrencileri için de altın değerinde bir rehber niteliği taşıyor aynı zamanda. Bu kitabı, haber kokusunu çok iyi alan bir gazetecinin gözünden farklı insanları ve kültürleri tanımak isteyenler mutlaka okumalı! Bu kitabı gazeteciliğin masa başı bir iş sanıldığı günümüzde, gerçek gazeteciliğin ne olduğunu görmek isteyenler mutlaka okumalı! Bu kitabı kahkaha atmak isteyenler mutlaka okumalı! Ve bu kitabı özellikle İletişim öğrencileri okumalı! - Elif Tanriyar, Hyphen Dergisi Genel Yayın Yönetmeni
Günümüzün gözde olduğu kadar en çok tartışılan mesleklerinden de biri olan gazeteciliğe içerden bir bakış... Gazeteci ve yazar Erdal Güven, foto muhabiri olarak başladığı mesleğinin ilk günlerinden günümüze dek son derece mizahi, sıcak ve akıcı bir üslupla anlattığı anılarında; bizleri yedi yıl boyunca Hürriyet'in temsilciliğini yaptığı Tokyo'dan savaş muhabirliği yaptığı Somali çöllerine, Doğu Anadolu'daki sıcak bölgelerden İstanbul'un lüks plazalarına dek peşinde sürüklüyor. Onun anıları aracılılığıyla, gazeteciliğin derin bir kültür ve bilgi birikiminin yanı sıra her şeyden önce pratik bir zeka ve dünya vatandaşı olma özelliğini de gerektirdiğini görüyoruz. Güven, haber peşinde kah bir macera romanını aratmayacak olaylar eşliğinde Bangkok hapishanelerine girmeyi başarıyor, kah dilini hiç bilmeden gittiği Japonya'da üst üste baş sayfa haberlerine imza atıyor. En zengininden en fakirine türlü çeşitli insanların ve mekanların resmi geçit yaptığı anılarında, Sakıp Sabancı'dan Ertuğrul Özkök'e Türkiye'nin iş, medya ve politika dünyasından önemli simalarla da karşılaşıyoruz kimi zaman. Son derece samimi ve sıcak bir üslupla yazdığı anılarında size kimi zaman kahkahalar attırıyor, kimi zaman da zengin detaylarla süslediği anlatımıyla bilinmedik hazinelerle tanıştırmayı başarıyor yazar. Gazeteci olmayanları bile, bu belki de dünyanın en zevkli işini yapmaya özendiren Erdal Güven'in anıları; özellikle İletişim öğrencileri için de altın değerinde bir rehber niteliği taşıyor aynı zamanda. Bu kitabı, haber kokusunu çok iyi alan bir gazetecinin gözünden farklı insanları ve kültürleri tanımak isteyenler mutlaka okumalı! Bu kitabı gazeteciliğin masa başı bir iş sanıldığı günümüzde, gerçek gazeteciliğin ne olduğunu görmek isteyenler mutlaka okumalı! Bu kitabı kahkaha atmak isteyenler mutlaka okumalı! Ve bu kitabı özellikle İletişim öğrencileri okumalı! - Elif Tanriyar, Hyphen Dergisi Genel Yayın Yönetmeni