Gaziantep'te günümüzde mevcut olan camiler, belgelere göre 13. Yüzyılda başlayan, 18. Yüzyılı da kapsayan uzun bir zaman aralığında inşa edilmişlerdir. Büyük bir çoğunluğu Osmanlı döneminde yapılmasına rağmen, baskın yerel geleneğin etkisi altında inşa edilmiş olan Gaziantep camilerinin mimari ve süsleme özellikleri, bilhassa Halep ve Şam örneklerinin tekrarı mahiyetindedir. Suriye'de banilerin siyasi ve ekonomik gücünü ortaya koyan gösterişli yapılar inşa edilirken, Gaziantep camileri, yöre halkına mensup kimselerin kişisel imar faaliyetlerinin ürünleridir, bu durum Suriye örnekleriyle Gaziantep camileri arasındaki en belirleyici farkı oluşturur.
Gaziantep'in yanı başındaki Kilis'te 1542 yılında inşa edilen Tekke (Canbolad Paşa) Cami'nin anıtsallığı ve başkent üslubuna yakınlığı, siyasi ve ekonomik açıdan güçlü bir bâninin yapının biçimlenmesi üzerindeki tasarrufunun açık bir göstergesidir. Gaziantep camileri sultan veya çevresi için yapılan, ekonomik ve siyasi gücün somutlaştırılmış nesneleri olan; bu nedenle de en yetkin ustaların çalıştırıldığı başkent üslubundan uzak, yalın ve yerel üslubun ürünüdürler.
Gaziantep'te günümüzde mevcut olan camiler, belgelere göre 13. Yüzyılda başlayan, 18. Yüzyılı da kapsayan uzun bir zaman aralığında inşa edilmişlerdir. Büyük bir çoğunluğu Osmanlı döneminde yapılmasına rağmen, baskın yerel geleneğin etkisi altında inşa edilmiş olan Gaziantep camilerinin mimari ve süsleme özellikleri, bilhassa Halep ve Şam örneklerinin tekrarı mahiyetindedir. Suriye'de banilerin siyasi ve ekonomik gücünü ortaya koyan gösterişli yapılar inşa edilirken, Gaziantep camileri, yöre halkına mensup kimselerin kişisel imar faaliyetlerinin ürünleridir, bu durum Suriye örnekleriyle Gaziantep camileri arasındaki en belirleyici farkı oluşturur.
Gaziantep'in yanı başındaki Kilis'te 1542 yılında inşa edilen Tekke (Canbolad Paşa) Cami'nin anıtsallığı ve başkent üslubuna yakınlığı, siyasi ve ekonomik açıdan güçlü bir bâninin yapının biçimlenmesi üzerindeki tasarrufunun açık bir göstergesidir. Gaziantep camileri sultan veya çevresi için yapılan, ekonomik ve siyasi gücün somutlaştırılmış nesneleri olan; bu nedenle de en yetkin ustaların çalıştırıldığı başkent üslubundan uzak, yalın ve yerel üslubun ürünüdürler.