“(...) Beni ikna ettiler o yavru kediyi kesmem için.
Ben de kestim. Kesince herkes alkışladı beni.
Ben çocuktum. Küçücük bir kızdım.
Bana o kediyi neden kestirdiler?
Bu rüyayı ondan gördüm ben. Biliyorum.
Ellerime kedi kanı bulaştı benim.”
Gece, Karanlık, Çekirge ve Sen ile Mircan Kaya annesinin belleğinde bir zaman yolculuğu yapıyor... Neredeyse bir asırlık bir yaşama ayna tutarak kendisini annesinin sesine dönüştürüyor. Onun sesi olup, adına konuşuyor. Anne ile gidilen bu yolculuk; birlikte dağda, baş başa ve dış etkilere kapalı geçirilmiş iki hafta boyunca yapılmış söyleşiyi içeriyor... Bu kitap, Pagan yaşama dair izler de taşıyan Doğu Karadeniz geleneksel yaşam biçiminin özünü gerçekçi bir biçimde anlatmaya çalışıyor.
“(...) Beni ikna ettiler o yavru kediyi kesmem için.
Ben de kestim. Kesince herkes alkışladı beni.
Ben çocuktum. Küçücük bir kızdım.
Bana o kediyi neden kestirdiler?
Bu rüyayı ondan gördüm ben. Biliyorum.
Ellerime kedi kanı bulaştı benim.”
Gece, Karanlık, Çekirge ve Sen ile Mircan Kaya annesinin belleğinde bir zaman yolculuğu yapıyor... Neredeyse bir asırlık bir yaşama ayna tutarak kendisini annesinin sesine dönüştürüyor. Onun sesi olup, adına konuşuyor. Anne ile gidilen bu yolculuk; birlikte dağda, baş başa ve dış etkilere kapalı geçirilmiş iki hafta boyunca yapılmış söyleşiyi içeriyor... Bu kitap, Pagan yaşama dair izler de taşıyan Doğu Karadeniz geleneksel yaşam biçiminin özünü gerçekçi bir biçimde anlatmaya çalışıyor.