Roman yazarlığına, genellikle hikaye sanatından sonra geçilir. Fakat, Mahmut Şenol tersinden gitti, evvela romanlarıyla tanındı, şimdi hikayelerini toplu olarak bize sunuyor. Otuz yılı geçkin gazetecilik deneyimine, algısına, kavrayışına sahip olduğundan hikayeleri de, bize bir ¨hikayeyi¨ aktarıyor; anlaşılması zor sözcüklerle değil, yalın ve her tür okuru kucaklayan cümlelerle...
Hikayesinde şiiri andıran özdeyişler, söylenene kadar ter dökülmüş gibi görünen parlak sözler, sıkıntılı birine ait bilinç aktarımı, bize tanıştırdığı kahramanların remiz ve kinayesi, hele hele ¨Aşk deniz mavisidir!¨ gibi sıradan inci tanesi de yok; sadece bir olayın berrak fotoğrafını edebiyatı kullanıp koyuyor ortaya.
Roman yazarlığına, genellikle hikaye sanatından sonra geçilir. Fakat, Mahmut Şenol tersinden gitti, evvela romanlarıyla tanındı, şimdi hikayelerini toplu olarak bize sunuyor. Otuz yılı geçkin gazetecilik deneyimine, algısına, kavrayışına sahip olduğundan hikayeleri de, bize bir ¨hikayeyi¨ aktarıyor; anlaşılması zor sözcüklerle değil, yalın ve her tür okuru kucaklayan cümlelerle...
Hikayesinde şiiri andıran özdeyişler, söylenene kadar ter dökülmüş gibi görünen parlak sözler, sıkıntılı birine ait bilinç aktarımı, bize tanıştırdığı kahramanların remiz ve kinayesi, hele hele ¨Aşk deniz mavisidir!¨ gibi sıradan inci tanesi de yok; sadece bir olayın berrak fotoğrafını edebiyatı kullanıp koyuyor ortaya.