Türk hikayeciliğinin kadın ustalarından Hatice Bilen Buğra'nın “Geçmişin Aynasında” başlığıyla okurlarla buluşturduğumuz kitabında, hepimizi çepeçevre kuşatan, birbirinden güzel altı hikaye mevcut: “Kabul Günü”, “Yuva Kurmak”, “Gitmek”, “Kıskançlık”, “Boşanma Haberi” ve “Geçmişin Aynasında”. Kitapta yer alan hikayelerin tamamı, insanı ve insana dair olanları adeta işlenmiş birer elmas saflığıyla bize sunuyor. Kıskanç, öfkeli, cılız, sebatkar, dirayetli, anlayışlı.. velhasıl gerçek insanların, bilhassa kadınların hikayeleri…
Hikayelerde feleğin çemberinden geçmiş olanlarla gözleri dünyaya yeni açılanları; nice eza ve cefaya katlananlar ile elini sıcak sudan soğuk suya değdirmeyenleri; bir gün olsun huzur yüzü görmemişlerle mutluluğu teslimiyetin sınırlarını aşan bir tevekkülde bulanları bir arada görmek mümkün.
Hatice Bilen Buğra, Türkçenin o tılsımlı kelimeleriyle hayatın bizatihi kendisinin gerçekçi bir tasvirini sunuyor.
Türk hikayeciliğinin kadın ustalarından Hatice Bilen Buğra'nın “Geçmişin Aynasında” başlığıyla okurlarla buluşturduğumuz kitabında, hepimizi çepeçevre kuşatan, birbirinden güzel altı hikaye mevcut: “Kabul Günü”, “Yuva Kurmak”, “Gitmek”, “Kıskançlık”, “Boşanma Haberi” ve “Geçmişin Aynasında”. Kitapta yer alan hikayelerin tamamı, insanı ve insana dair olanları adeta işlenmiş birer elmas saflığıyla bize sunuyor. Kıskanç, öfkeli, cılız, sebatkar, dirayetli, anlayışlı.. velhasıl gerçek insanların, bilhassa kadınların hikayeleri…
Hikayelerde feleğin çemberinden geçmiş olanlarla gözleri dünyaya yeni açılanları; nice eza ve cefaya katlananlar ile elini sıcak sudan soğuk suya değdirmeyenleri; bir gün olsun huzur yüzü görmemişlerle mutluluğu teslimiyetin sınırlarını aşan bir tevekkülde bulanları bir arada görmek mümkün.
Hatice Bilen Buğra, Türkçenin o tılsımlı kelimeleriyle hayatın bizatihi kendisinin gerçekçi bir tasvirini sunuyor.