Sözlü tarih insanlar etrafında kurulmuş bir tarih türüdür. Hayatı tarihin içine sokar. Kahramanlarını sadece liderler arasından değil, çoğunluğu oluşturan ve o ana kadar bilinmeyen insanlar arasından seçer. Toplumsal sınıflar ve nesiller arasındaki bağlantıyı, dolayısıyla anlayışı sağlar. Ortak anlamları ortaya çıkararak tarihçiye ve sıradan insanlara bir mekana ya da zamana ilişkin aidiyet duygusu kazandırabilir. Sözlü tarih, tarihin kabul edilmiş mitlerini ve baskın yargılarını yeniden değerlendirme, tarihin toplumsal anlamını kökten dönüştürme aracıdır. İnsanlara tarihlerini kendi sözleriyle geri verir. Onlara geçmişi verirken, geleceği kurmak için de yol gösterir. Oysa sözlü kanıtlar aracılığıyla yeniden kazanılabilecek olan geçmişin en uzak noktaları, her geçen gün, her ölümle, insafsızca yok olup gidiyor. Sözlü tarih, yalnızca uzmanlar için değil, aynı zamanda üniversite öğrencileri, ilkokul ve lise öğrencileri için de orijinal projelerini üzerine kurabilecekleri yeni bir temel teşkil edecek. Yalnızca kendi tarihlerini öğrenmekle kalmayacak, yazacaklar da. Bu klasik çalışmasında Paul Thompson, tarih yazımının efsanelerine meydan okuyor. Sözlü tarihin kendi geçmişini inceliyor ve değerlendiriyor. Bu kitap daha gerçekçi ve daha dengeli bir tarih yazmak isteyenler için paha biçilmez bir araçtır.
Sözlü tarih insanlar etrafında kurulmuş bir tarih türüdür. Hayatı tarihin içine sokar. Kahramanlarını sadece liderler arasından değil, çoğunluğu oluşturan ve o ana kadar bilinmeyen insanlar arasından seçer. Toplumsal sınıflar ve nesiller arasındaki bağlantıyı, dolayısıyla anlayışı sağlar. Ortak anlamları ortaya çıkararak tarihçiye ve sıradan insanlara bir mekana ya da zamana ilişkin aidiyet duygusu kazandırabilir. Sözlü tarih, tarihin kabul edilmiş mitlerini ve baskın yargılarını yeniden değerlendirme, tarihin toplumsal anlamını kökten dönüştürme aracıdır. İnsanlara tarihlerini kendi sözleriyle geri verir. Onlara geçmişi verirken, geleceği kurmak için de yol gösterir. Oysa sözlü kanıtlar aracılığıyla yeniden kazanılabilecek olan geçmişin en uzak noktaları, her geçen gün, her ölümle, insafsızca yok olup gidiyor. Sözlü tarih, yalnızca uzmanlar için değil, aynı zamanda üniversite öğrencileri, ilkokul ve lise öğrencileri için de orijinal projelerini üzerine kurabilecekleri yeni bir temel teşkil edecek. Yalnızca kendi tarihlerini öğrenmekle kalmayacak, yazacaklar da. Bu klasik çalışmasında Paul Thompson, tarih yazımının efsanelerine meydan okuyor. Sözlü tarihin kendi geçmişini inceliyor ve değerlendiriyor. Bu kitap daha gerçekçi ve daha dengeli bir tarih yazmak isteyenler için paha biçilmez bir araçtır.