Önceleri sadece zorunlu ihtiyaçları karşılamak amacı ile yapılan üretim faaliyetleri 18. yüzyılda hızla şekil değiştirerek I. Sanayi Devrimi'ni başlatmıştır. Sanayi devrimi ile birlürte üretim stratejik bir pozisyona oturtulmuştur. Eskiden bir ülkenin gücü sahip olduğu silah ve askerle ölçülürken sanayi devrimi ile birlikte ülkenin sahip olduğu üretim gücü ile ölçülmeye başlanmıştır. 19. yüzyılda ortaya çıkan bilimsel bilgiye dayalı üretim yeni sanayi dallarının oluşmasına neden olmuştur. Bu sanayi dallarında öncü olan ülkeler kısa süre içinde hammadde yarışına girerek büyük savaşların başlamasına yol açmışlardır. 20. yüzyılda daha fazla ve daha özel ürünler üreten ülkeler kısa zamanda gelişerek sanayide söz sahibi olmuşlardır. Bu yüzyılda ihtiyaçlar gereği birçok üretim sistemi geliştirilmiştir. Bunlardan bir kısmı geleneksel üretim yaklaşımı olarak değerlendirilirken bir kısmı da modern üretim yaklaşımı olarak değerlendirilmiştir.
Günümüzde Endüstri 4.0 olarak ta adlandırılan 4. Sanayi Devrimi'ne geçiş sürecindeyiz. 2000 yıllardan itibaren yaşanan bu süreç zeki, otonom ve işbirlikçi üretim sistemlerinin çağı olarak ifade edilebilir. Görünen o ki insanoğlunun daha iyi üretim sistemleri geliştirme konusundaki çabaları önümüzdeki yıllarda da ihtiyaçlara göre şekillenmeye devam edecektir.
Bu kitapta, üretimin ve üretim sistemlerinin ortaya çıktığı ilk tarihlerden günümüze kadar olan tarihi gelişimi incelenmiş ve ağırlıklı olarak 16. yüzyıl sonrası üretim sistemlerinde yaşanan değişime vurgu yapılmıştır. Kitapta literatürdeki birçok kaynaktan farklı olarak, 19. yüzyılda ortaya çıkan kitlesel üretim sistemlerinden başlamak üzere günümüze kadar kullanılan birçok geleneksel ve modern üretim sistemi felsefesi ve teknikleri ile birlikte ayrıntılı bir şekilde incelenmiş, bazı üretim yaklaşımları için de örnek problemler sunulmuştur.
Bu kitaptan başta Endüstri Mühendisliği, İşletme Mühendisliği, Makine Mühendisliği bölümlerinde okuyan öğrenciler olmak üzere diğer mühendislik bölümleri ve işletme bölümü öğrencileri ders kitabı, yardımcı kitap ve kaynak kitap olarak yararlanabilirler. Bu kitap; üretim sistemleri, tesis tasarımı, fabrika yönetimi, üretim yönetimi ve mühendislik yönetimi gibi derslerde yardımcı kitap olarak kullanılabilir.
Önceleri sadece zorunlu ihtiyaçları karşılamak amacı ile yapılan üretim faaliyetleri 18. yüzyılda hızla şekil değiştirerek I. Sanayi Devrimi'ni başlatmıştır. Sanayi devrimi ile birlürte üretim stratejik bir pozisyona oturtulmuştur. Eskiden bir ülkenin gücü sahip olduğu silah ve askerle ölçülürken sanayi devrimi ile birlikte ülkenin sahip olduğu üretim gücü ile ölçülmeye başlanmıştır. 19. yüzyılda ortaya çıkan bilimsel bilgiye dayalı üretim yeni sanayi dallarının oluşmasına neden olmuştur. Bu sanayi dallarında öncü olan ülkeler kısa süre içinde hammadde yarışına girerek büyük savaşların başlamasına yol açmışlardır. 20. yüzyılda daha fazla ve daha özel ürünler üreten ülkeler kısa zamanda gelişerek sanayide söz sahibi olmuşlardır. Bu yüzyılda ihtiyaçlar gereği birçok üretim sistemi geliştirilmiştir. Bunlardan bir kısmı geleneksel üretim yaklaşımı olarak değerlendirilirken bir kısmı da modern üretim yaklaşımı olarak değerlendirilmiştir.
Günümüzde Endüstri 4.0 olarak ta adlandırılan 4. Sanayi Devrimi'ne geçiş sürecindeyiz. 2000 yıllardan itibaren yaşanan bu süreç zeki, otonom ve işbirlikçi üretim sistemlerinin çağı olarak ifade edilebilir. Görünen o ki insanoğlunun daha iyi üretim sistemleri geliştirme konusundaki çabaları önümüzdeki yıllarda da ihtiyaçlara göre şekillenmeye devam edecektir.
Bu kitapta, üretimin ve üretim sistemlerinin ortaya çıktığı ilk tarihlerden günümüze kadar olan tarihi gelişimi incelenmiş ve ağırlıklı olarak 16. yüzyıl sonrası üretim sistemlerinde yaşanan değişime vurgu yapılmıştır. Kitapta literatürdeki birçok kaynaktan farklı olarak, 19. yüzyılda ortaya çıkan kitlesel üretim sistemlerinden başlamak üzere günümüze kadar kullanılan birçok geleneksel ve modern üretim sistemi felsefesi ve teknikleri ile birlikte ayrıntılı bir şekilde incelenmiş, bazı üretim yaklaşımları için de örnek problemler sunulmuştur.
Bu kitaptan başta Endüstri Mühendisliği, İşletme Mühendisliği, Makine Mühendisliği bölümlerinde okuyan öğrenciler olmak üzere diğer mühendislik bölümleri ve işletme bölümü öğrencileri ders kitabı, yardımcı kitap ve kaynak kitap olarak yararlanabilirler. Bu kitap; üretim sistemleri, tesis tasarımı, fabrika yönetimi, üretim yönetimi ve mühendislik yönetimi gibi derslerde yardımcı kitap olarak kullanılabilir.
