Erdemli silah, alçakgönüllülüğün bir savunma biçimi olduğu bir çevrede yetişen Kemal Demirel, çocukluğunda bu duygulara inanmış. Hatta, benimsediği bu davranış biçimini ilerleyen yıllarda da bir savaş aracı olarak geliştirilmiş, bilemiş. Gençlik Yılları, yazarın bu dönemini ve 1942-1952 yılları arasına sıkışmış Türkiye'yi anlatıyor. Piano Piano Bacaksız'ın devamı niteliği taşıyan roman, bağımsız düşünceyle soruşturan ve hareket eden bir gencin sert ama duyarlı dünyasından izlekler taşıyor. "O, insanlara faklı bir yerden bakıyordu. Onlara bilgi ve becerileri için değil, duyarlılıkları için değer veriyordu. Ve o, insanı sevmekten hiçbir zaman vazgeçmedi. Yarım yüzyıl sonra ‘Eğer bir insan Tanrı'ya dokunmayı özlese, çok özlese ve buna layık da olsa, bunu ancak bir insana dokunmakla gerçekleştirilebilir,' diye yazıyordu."
Erdemli silah, alçakgönüllülüğün bir savunma biçimi olduğu bir çevrede yetişen Kemal Demirel, çocukluğunda bu duygulara inanmış. Hatta, benimsediği bu davranış biçimini ilerleyen yıllarda da bir savaş aracı olarak geliştirilmiş, bilemiş. Gençlik Yılları, yazarın bu dönemini ve 1942-1952 yılları arasına sıkışmış Türkiye'yi anlatıyor. Piano Piano Bacaksız'ın devamı niteliği taşıyan roman, bağımsız düşünceyle soruşturan ve hareket eden bir gencin sert ama duyarlı dünyasından izlekler taşıyor. "O, insanlara faklı bir yerden bakıyordu. Onlara bilgi ve becerileri için değil, duyarlılıkları için değer veriyordu. Ve o, insanı sevmekten hiçbir zaman vazgeçmedi. Yarım yüzyıl sonra ‘Eğer bir insan Tanrı'ya dokunmayı özlese, çok özlese ve buna layık da olsa, bunu ancak bir insana dokunmakla gerçekleştirilebilir,' diye yazıyordu."