"Gökten elma toplar gibi şiir toplayan çarşının en güzeli, o kadını gördü rüyasında. Dümdüz çimenlerle kaplı bir meydanda, elinde bir şiir kitabıyla Tamer sağa sola koşuyordu. Hala bu şehirde yaşıyor olabilir mi? Nasıl yazıldı bu şiirler acaba? Onu düşündü, bilemedi. Yok, o da bu kitabın içindeki şiirler kadar güzeldi hani. Şiir mi kadın mı? Hangisi daha az zararsızdı bünyeye? Ne çok soru vardı. Ne çok cevap…"
"Gökten elma toplar gibi şiir toplayan çarşının en güzeli, o kadını gördü rüyasında. Dümdüz çimenlerle kaplı bir meydanda, elinde bir şiir kitabıyla Tamer sağa sola koşuyordu. Hala bu şehirde yaşıyor olabilir mi? Nasıl yazıldı bu şiirler acaba? Onu düşündü, bilemedi. Yok, o da bu kitabın içindeki şiirler kadar güzeldi hani. Şiir mi kadın mı? Hangisi daha az zararsızdı bünyeye? Ne çok soru vardı. Ne çok cevap…"