Bu kitapta; gıybetin, iftiranın, koğuculuğun ne olduğu, sebepleri, sonuçları ve tedavisi anlatılmaktadır. Bu tehlikeli ahlaki hastalıklar, amelleri, yakıp kül etmekte, insanı cennetin kıyısından cehenneme yuvarlayabilmektir. Tanımak ve kurtulmak için: okuyun!...
Nitekim Resul-i Ekrem (s.a.v.) şöyle buyurmaktadır:
“Kıyamet günü bir kişi Allah'ın huzuruna getirilir ve eline amel defteri verilir. Ama işlediği hasenatı amel defterinde göremez. Bunun üzerine der ki:
“Ya Rabbi! Bu benim amel defterim değil. Hasenatımı içinde göremiyorum.“ Kendisine denilir ki:
“Muhakkak ki Rabbin yanılgan ve unutkan değildir. Senin amellerin halkın gıybetini etmenden ötürü mahvoldu.“
Ondan sonra hemen bir başkası Allah'ın huzuruna getirilir ve kendisine amel defteri verilir. O kişi işlemediği hasenatın kayıtlı olduğunu görür. Bunun üzerine der ki:
“Ya Rabbi! Bu benim amel defterim değil. Çünkü ben bu güzel amelleri işlemedim.“ Ona denilir ki:
“Filan kişi senin gıybetini etmişti. Bu nedenle de onun hasenatı sana yazıldı.“
Bu kitapta; gıybetin, iftiranın, koğuculuğun ne olduğu, sebepleri, sonuçları ve tedavisi anlatılmaktadır. Bu tehlikeli ahlaki hastalıklar, amelleri, yakıp kül etmekte, insanı cennetin kıyısından cehenneme yuvarlayabilmektir. Tanımak ve kurtulmak için: okuyun!...
Nitekim Resul-i Ekrem (s.a.v.) şöyle buyurmaktadır:
“Kıyamet günü bir kişi Allah'ın huzuruna getirilir ve eline amel defteri verilir. Ama işlediği hasenatı amel defterinde göremez. Bunun üzerine der ki:
“Ya Rabbi! Bu benim amel defterim değil. Hasenatımı içinde göremiyorum.“ Kendisine denilir ki:
“Muhakkak ki Rabbin yanılgan ve unutkan değildir. Senin amellerin halkın gıybetini etmenden ötürü mahvoldu.“
Ondan sonra hemen bir başkası Allah'ın huzuruna getirilir ve kendisine amel defteri verilir. O kişi işlemediği hasenatın kayıtlı olduğunu görür. Bunun üzerine der ki:
“Ya Rabbi! Bu benim amel defterim değil. Çünkü ben bu güzel amelleri işlemedim.“ Ona denilir ki:
“Filan kişi senin gıybetini etmişti. Bu nedenle de onun hasenatı sana yazıldı.“