Bahaeddin Özkişi, belli bir çevre ile sınırlı kalmadığı, konularını değişik muhitlerden aldığı halde hepsinde aynı sıcaklık ve derinliğe ulaşabilen bir yazar. Bir duygunun, düşüncenin yahut hayattan bir kesitin B. Özkişi'nin kısa hikâyelerinde olduğundan da canlı yaşanışına şahitlik ediyoruz. Göç Zamanı, yazarın çağdaş Türk edebiyatının en yoğun kısa hikâyelerini bir arada bulabileceğiniz bütün hiksyelerini kapsıyor. Göç Zamanı; yazarın sağlığında yayımlanan Bir Çınar Vardı (1959), Göç Zamanı (1975) ile daha önce kitaplarına girmemiş “Papağan Dedi Ki” başlığı altında ilk defa yayınlanan hikayelerini bir arada ve sırayla sunuyor. Köse Kadı, Uçtaki Adam ve Sokakta romanlarıyla yakından tanıdığımız B. Özkişi'nin hikayeleri, onun insana, tabiata ve eşyaya sadece gözlerimizle değil, ruhumuzla da temas ettiğimizi ve kendimizi bu temaslarla yeniden şekillendirdiğimizi fevkalade bir üslûpla gösteriyor.
Bahaeddin Özkişi, belli bir çevre ile sınırlı kalmadığı, konularını değişik muhitlerden aldığı halde hepsinde aynı sıcaklık ve derinliğe ulaşabilen bir yazar. Bir duygunun, düşüncenin yahut hayattan bir kesitin B. Özkişi'nin kısa hikâyelerinde olduğundan da canlı yaşanışına şahitlik ediyoruz. Göç Zamanı, yazarın çağdaş Türk edebiyatının en yoğun kısa hikâyelerini bir arada bulabileceğiniz bütün hiksyelerini kapsıyor. Göç Zamanı; yazarın sağlığında yayımlanan Bir Çınar Vardı (1959), Göç Zamanı (1975) ile daha önce kitaplarına girmemiş “Papağan Dedi Ki” başlığı altında ilk defa yayınlanan hikayelerini bir arada ve sırayla sunuyor. Köse Kadı, Uçtaki Adam ve Sokakta romanlarıyla yakından tanıdığımız B. Özkişi'nin hikayeleri, onun insana, tabiata ve eşyaya sadece gözlerimizle değil, ruhumuzla da temas ettiğimizi ve kendimizi bu temaslarla yeniden şekillendirdiğimizi fevkalade bir üslûpla gösteriyor.