Ben, ismim lazım değil, yirmi üç yaşındayım ve şehrin en yüksek ikinci binasından düşüp kocaman bir yarık bıraktım kaldırımda. Belki bir de sökük bir elbise, belki kırık bir kalp, yetim bir çocuk, fakir bir halk, bertaraf olmuş bir yeryüzü. Herkes kadar parmağım var bu işlerin tümünde ve hiç kimse kadar sorumlu değilim. Hikâyeler yazılıyor, hikayeler yaşanıyor. Aslolan bir şey varsa; kırmızı olan her şey, içinde olduğumuz koca bir yumak halinde devam ediyor.
Ben, ismim lazım değil, yirmi üç yaşındayım ve şehrin en yüksek ikinci binasından düşüp kocaman bir yarık bıraktım kaldırımda. Belki bir de sökük bir elbise, belki kırık bir kalp, yetim bir çocuk, fakir bir halk, bertaraf olmuş bir yeryüzü. Herkes kadar parmağım var bu işlerin tümünde ve hiç kimse kadar sorumlu değilim. Hikâyeler yazılıyor, hikayeler yaşanıyor. Aslolan bir şey varsa; kırmızı olan her şey, içinde olduğumuz koca bir yumak halinde devam ediyor.