Remzi Aydın yeni romanı “Gölgesiz Bedenler”de, 1921 Koçgiri Askerî Harekâtı'nda yaşanan kesitlerden birini anlatıyor.
Harekât'ın başındaki Kurtuluş Savaşı paşalarından “Sakallı Nurettin Paşa” ile yardımcısı “Topal Osman”ın marifetiyle Koçgiri halkına yapılanlar sergileniyor öncelikle:
“Çocuk yaştaki kızlar, yeni gelinler ve hatta yaşlı kadınlara dahi tecavüz edilmişti. Küçücük bebelerin organları kesilmiş, acıyla feryat ederken ateşin içine atılmıştı. Güneş bu ateşleri gördüğünde, kendinden utanıp, dumanların ardına gizlenmişti. Oysa güneş ya da ateş, onların ceminde aydınlık, bilgi, varoluş, Hak, Hızır demekti, karanlığın yenildiği an demekti.”
Bu Sakallı ve Topal zalimlerin önünden çoluk çocuk, kadın, yaşlılarında da içinde olduğu bir kabile çarpışarak, aman ve geçit vermez Dersim'e sığınmak için yola çıkmıştır. Hiç umutlarını yitirmeden, inatla Dersim'e doğru yürürler:
“Sa İsmail, Sero, Zeynel, Raever ve yanında birkaç kişi daha tepeye doğru tırmanırken arabalar da gıcırtılarına son vermişti. Heydo yanına gelenlerle selamlaştı, Raever'in elini öptü. Tepeye kocaman bir ateş yakıldı ve etrafına halka şeklinde oturdular. Ateş yüzlerini ve yüreklerini aydınlattı. Aşağıdaki yüzlerce göz tepenin üstüne baktı, ateşe ve etrafındaki insanlara umut bağladı. Onları orada görmek kurtuluşun sıcaklığını ve umudunu yeşertti yeni baştan.”
Direnen halklara sempati ve coşku duyarak, Sakallı ve Topal'la benzerlerini lanetleyerek okuyun “Gölgesiz Bedenler”i…
Remzi Aydın yeni romanı “Gölgesiz Bedenler”de, 1921 Koçgiri Askerî Harekâtı'nda yaşanan kesitlerden birini anlatıyor.
Harekât'ın başındaki Kurtuluş Savaşı paşalarından “Sakallı Nurettin Paşa” ile yardımcısı “Topal Osman”ın marifetiyle Koçgiri halkına yapılanlar sergileniyor öncelikle:
“Çocuk yaştaki kızlar, yeni gelinler ve hatta yaşlı kadınlara dahi tecavüz edilmişti. Küçücük bebelerin organları kesilmiş, acıyla feryat ederken ateşin içine atılmıştı. Güneş bu ateşleri gördüğünde, kendinden utanıp, dumanların ardına gizlenmişti. Oysa güneş ya da ateş, onların ceminde aydınlık, bilgi, varoluş, Hak, Hızır demekti, karanlığın yenildiği an demekti.”
Bu Sakallı ve Topal zalimlerin önünden çoluk çocuk, kadın, yaşlılarında da içinde olduğu bir kabile çarpışarak, aman ve geçit vermez Dersim'e sığınmak için yola çıkmıştır. Hiç umutlarını yitirmeden, inatla Dersim'e doğru yürürler:
“Sa İsmail, Sero, Zeynel, Raever ve yanında birkaç kişi daha tepeye doğru tırmanırken arabalar da gıcırtılarına son vermişti. Heydo yanına gelenlerle selamlaştı, Raever'in elini öptü. Tepeye kocaman bir ateş yakıldı ve etrafına halka şeklinde oturdular. Ateş yüzlerini ve yüreklerini aydınlattı. Aşağıdaki yüzlerce göz tepenin üstüne baktı, ateşe ve etrafındaki insanlara umut bağladı. Onları orada görmek kurtuluşun sıcaklığını ve umudunu yeşertti yeni baştan.”
Direnen halklara sempati ve coşku duyarak, Sakallı ve Topal'la benzerlerini lanetleyerek okuyun “Gölgesiz Bedenler”i…