İmam Hüseyin 10 Muharrem günü Kerbela'da Kufelilere şöyle seslendi:
"Bilin ki zinazade oğlu zinazade (Ziyad oğlu Ubeydullah) bizi iki şeyden birini seçmeye mecbur bırakmıştır; kılıç veya alçaklık. Alçaklık ise bizden uzaktır. Bizim için Allah, elçisi, mü'minler, bizi yetiştiren pak etekler ve izzetli ölümü alçak kimselere itaate tercih eden onurlu kimseler alçaklığı seçmeyi kabul etmezler. Bilin ki ben gerekçemi bildirdim ve (sizleri) uyardım. Düşmanın yırtıcılığına ve sayısının çokluğuna ve yardımcıların yardımını kesmesine rağmen, bu az sayıdaki ailemle onlara doğru yürüyeceğim..."
"Bilin ki vallahi ondan (öldürülmemizden) sonra ancak binicinin ata bindiği kadar az bir süre oyalanırsınız. (Zaman) bir değirmenin döndüğü gibi sizi döndürür, değirmen milinin sarsıldığı gibi sizi sarsar. İşte bu, babamın dedem Allah'ın elçisinden bana ilettiği bir ahittir."
İmam Hüseyin 10 Muharrem günü Kerbela'da Kufelilere şöyle seslendi:
"Bilin ki zinazade oğlu zinazade (Ziyad oğlu Ubeydullah) bizi iki şeyden birini seçmeye mecbur bırakmıştır; kılıç veya alçaklık. Alçaklık ise bizden uzaktır. Bizim için Allah, elçisi, mü'minler, bizi yetiştiren pak etekler ve izzetli ölümü alçak kimselere itaate tercih eden onurlu kimseler alçaklığı seçmeyi kabul etmezler. Bilin ki ben gerekçemi bildirdim ve (sizleri) uyardım. Düşmanın yırtıcılığına ve sayısının çokluğuna ve yardımcıların yardımını kesmesine rağmen, bu az sayıdaki ailemle onlara doğru yürüyeceğim..."
"Bilin ki vallahi ondan (öldürülmemizden) sonra ancak binicinin ata bindiği kadar az bir süre oyalanırsınız. (Zaman) bir değirmenin döndüğü gibi sizi döndürür, değirmen milinin sarsıldığı gibi sizi sarsar. İşte bu, babamın dedem Allah'ın elçisinden bana ilettiği bir ahittir."