Guantanamo Günlüğüm Tutsaklar ve Bana Anlattıkları

Stok Kodu:
9789750405228
Boyut:
15.00x23.00
Sayfa Sayısı:
220
Basım Yeri:
İstanbul
Baskı:
1
Basım Tarihi:
2009-11
Çeviren:
Başak Akın
Kapak Türü:
Ciltsiz
Kağıt Türü:
2. Hamur
Dili:
Türkçe
Orijinal Adı:
My Guantanamo Diary The Detainees and the Stories They Told Me
9789750405228
482601
Guantanamo Günlüğüm
Guantanamo Günlüğüm Tutsaklar ve Bana Anlattıkları
25.00
Mahvish Rukhsana Khan, 2005‘te, Miami Üniversitesi‘nde öğrenciyken Guantánamo Körfezi‘ndeki Afgan tutsaklara tercümanlık yapmak için gönüllü olmaya karar verir. Afgan göçmeni aileye mensup Amerikalı Khan, tutsakların Peştunca bilmeyen avukatlarını anlayamamalarının haksızlık olduğunu düşünüyor ve onların masumiyetlerini kanıtlamaya haklarının olduğuna inanıyormuş. Küba‘daki Guantánamo cezaevine yaptığı ziyaretlerden sonra, tutuklulardan bazılarının, hatta çoğunun buraya yanlışlıkla sürüklenmiş masum insanlar olduklarına da ikna olmuş. Karşılaştığı tutsakların çoğunun, Amerikan askerlerinin bütün Afganistan‘ı dolaşıp Taliban veya El Kaide üyelerini ihbar edecek herkese en az 25,000 $ ödül vereceklerine dair el ilanı dağıtmalarından sonra ödül avcıları tarafından Amerika‘ya satıldıklarını kavramış. Başlangıçta, tutsaklara güvenip güvenmeme konusunda tereddütteymiş. Ancak sonunda, Afgan tutsakların büyük çoğunluğunun Amerika‘ya karşı suçlu olmadığına iyiden iyiye ikna olmuş; zaten sonunda Amerikan ordusu tarafından büyük kısmını serbest bırakmış. Donald Rumsfeld‘in "en kötülerin en kötüleri" olarak yaftaladığı yüzlerce tutsağın, resmi itham veya adil yargılama olmadan yıllarca içeride tutulması ve sonunda Amerika tarafından bir özür bile dilenmeden veya tazminat verilmeden serbest bırakılması mahkûmiyet yılları boyunca çektikleri acıları katmerleştiriyor. İşte, tutsaklarla empati kurmamızı başaran Guantánamo Günlüğüm terörle savaştaki en utanç verici dönemlerden birini gözler önüne seriyor. Mahvish Rukhsana Khan, bir Peştun kızına özgü cesaretle, sessizliğe mahkûm insanlar adına sesini yükseltmiş, üstelik FBI tarafından kara listeye alınmayı göze alarak. Bu iç burkucu kitabı insanlığımızdan utanmadan ve öfkeden delirmeden okumak gerçekten çok güç.
Mahvish Rukhsana Khan, 2005‘te, Miami Üniversitesi‘nde öğrenciyken Guantánamo Körfezi‘ndeki Afgan tutsaklara tercümanlık yapmak için gönüllü olmaya karar verir. Afgan göçmeni aileye mensup Amerikalı Khan, tutsakların Peştunca bilmeyen avukatlarını anlayamamalarının haksızlık olduğunu düşünüyor ve onların masumiyetlerini kanıtlamaya haklarının olduğuna inanıyormuş. Küba‘daki Guantánamo cezaevine yaptığı ziyaretlerden sonra, tutuklulardan bazılarının, hatta çoğunun buraya yanlışlıkla sürüklenmiş masum insanlar olduklarına da ikna olmuş. Karşılaştığı tutsakların çoğunun, Amerikan askerlerinin bütün Afganistan‘ı dolaşıp Taliban veya El Kaide üyelerini ihbar edecek herkese en az 25,000 $ ödül vereceklerine dair el ilanı dağıtmalarından sonra ödül avcıları tarafından Amerika‘ya satıldıklarını kavramış. Başlangıçta, tutsaklara güvenip güvenmeme konusunda tereddütteymiş. Ancak sonunda, Afgan tutsakların büyük çoğunluğunun Amerika‘ya karşı suçlu olmadığına iyiden iyiye ikna olmuş; zaten sonunda Amerikan ordusu tarafından büyük kısmını serbest bırakmış. Donald Rumsfeld‘in "en kötülerin en kötüleri" olarak yaftaladığı yüzlerce tutsağın, resmi itham veya adil yargılama olmadan yıllarca içeride tutulması ve sonunda Amerika tarafından bir özür bile dilenmeden veya tazminat verilmeden serbest bırakılması mahkûmiyet yılları boyunca çektikleri acıları katmerleştiriyor. İşte, tutsaklarla empati kurmamızı başaran Guantánamo Günlüğüm terörle savaştaki en utanç verici dönemlerden birini gözler önüne seriyor. Mahvish Rukhsana Khan, bir Peştun kızına özgü cesaretle, sessizliğe mahkûm insanlar adına sesini yükseltmiş, üstelik FBI tarafından kara listeye alınmayı göze alarak. Bu iç burkucu kitabı insanlığımızdan utanmadan ve öfkeden delirmeden okumak gerçekten çok güç.
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat