Delikanlılığın kitabı olur mu, "Mertlik" yok mu oldu, medya nasıl bir "Delikanlılık" profilini empoze ediyor, gençlerimiz "Delikanlılık"tan ne anlıyor? Ebru Yücel, bu kitapta bu sorunun yanıtlarını arayarak, tarihte ve günümüzde "Delikanlılık" olgusunu inceliyor; öğretici sonuçlara varıyor. Ebru Yücel, kitabıyla ilgili şunları söylüyor:
Ayhan Işık, Kadir İnanır filmlerindeki delikanlı tiplemesiyle büyüyen kuşağın bir mensubu olarak, ilköğretim öğrencilerinin önce "Miroğlu" sonra "Polat Alemdar" olarak kendilerini ortaya koymalarının yarattığı acının; bu gençlerin ve toplumumuzun geleceği için küçük de olsa bir şeyler yapabilme arzusunun eseridir bu çalışma. Son yıllarda okullarda yaşanan şiddet olaylarının medyaya her yansıyışında geç kalındığı kaygısı ve "Belki bir kişinin hayatını değiştirebilir!" telaşıyla devam eden bir süreç yaşadım içten içe... Gücünü sevdiklerini korumak, haksızlığı önlemek, "kötülerle" savaşmak için kullanan delikanlıların yerini, muhtemelen mafyaya taze kanlar olarak yetişen ve insanlara hükmetmeyi, parayı her şeyin üstünde tutmayı, belindeki bıçakla öğretmenlere/okul idarecilerine kafa tutmayı, haraç almayı, adam dövmeyi, arkadaşını bıçaklamayı delikanlılık olarak kabul eden gençler almasaydı, bu çalışma da olmayacaktı.
Delikanlılığın kitabı olur mu, "Mertlik" yok mu oldu, medya nasıl bir "Delikanlılık" profilini empoze ediyor, gençlerimiz "Delikanlılık"tan ne anlıyor? Ebru Yücel, bu kitapta bu sorunun yanıtlarını arayarak, tarihte ve günümüzde "Delikanlılık" olgusunu inceliyor; öğretici sonuçlara varıyor. Ebru Yücel, kitabıyla ilgili şunları söylüyor:
Ayhan Işık, Kadir İnanır filmlerindeki delikanlı tiplemesiyle büyüyen kuşağın bir mensubu olarak, ilköğretim öğrencilerinin önce "Miroğlu" sonra "Polat Alemdar" olarak kendilerini ortaya koymalarının yarattığı acının; bu gençlerin ve toplumumuzun geleceği için küçük de olsa bir şeyler yapabilme arzusunun eseridir bu çalışma. Son yıllarda okullarda yaşanan şiddet olaylarının medyaya her yansıyışında geç kalındığı kaygısı ve "Belki bir kişinin hayatını değiştirebilir!" telaşıyla devam eden bir süreç yaşadım içten içe... Gücünü sevdiklerini korumak, haksızlığı önlemek, "kötülerle" savaşmak için kullanan delikanlıların yerini, muhtemelen mafyaya taze kanlar olarak yetişen ve insanlara hükmetmeyi, parayı her şeyin üstünde tutmayı, belindeki bıçakla öğretmenlere/okul idarecilerine kafa tutmayı, haraç almayı, adam dövmeyi, arkadaşını bıçaklamayı delikanlılık olarak kabul eden gençler almasaydı, bu çalışma da olmayacaktı.
