Tavan arasına atılan bir guguklu saatin kuşuyla yine oraya atılan bir oyuncak ayı arasında gelişen, güçlenen sevgi ve dostluk bağının öyküsü bu. Sevgi ve dayanışma var oldukça, her şeyin üstesinden gelinebileceğini anlatıyor sımsıcak diliyle.
1988 Yaşar Nabi Nayır Edebiyat Ödülü'nü kazanan Elvan Pektaş Deniz'in aynı yıl yayınlanan ilk kitabı Guguklu Saat yirmi dokuz yıl sonra, yeniden tüm cıvıltısıyla ötüyor: “Başını hafif yana eğip, ‘Guguk!' dedi gururla. ‘Guguk, guguk!'”
Tavan arasına atılan bir guguklu saatin kuşuyla yine oraya atılan bir oyuncak ayı arasında gelişen, güçlenen sevgi ve dostluk bağının öyküsü bu. Sevgi ve dayanışma var oldukça, her şeyin üstesinden gelinebileceğini anlatıyor sımsıcak diliyle.
1988 Yaşar Nabi Nayır Edebiyat Ödülü'nü kazanan Elvan Pektaş Deniz'in aynı yıl yayınlanan ilk kitabı Guguklu Saat yirmi dokuz yıl sonra, yeniden tüm cıvıltısıyla ötüyor: “Başını hafif yana eğip, ‘Guguk!' dedi gururla. ‘Guguk, guguk!'”