Hz. Peygamber'den gelen hadislerin O'na aidiyetinin sıhhati, onları nakleden ravilerin güvenirliği ile yakından alakalıdır. Bu nedenle hadisle meşgul olan alimler ravileri araştırmaya özel bir gayret sarf etmişler, onların hayat tarzlarını, inanç ve kişiliklerini, alışkanlıklarını, tutkularını, şahsi eğilimlerini ve hafızlarının sağlamlığını inceleme konusu yaparak bu konularda çeşitli kıstaslar ortaya koymuşlar. Ancak ravilerin güvenilirliklerini tespit işi bir nevi ictihaddır ve diğer ictihad alanlarından farklı olarak, hükmü veren ve hakkında hüküm verilenin insan olmaları, isabetli karar verebilmeyi zorlaştırmaktadır. Zira her iki taraf da, birtakım psikolojik ve sosyal tesirlerin etkisi altındadır ve bu tesirler, güvenirliği tespit edebilmek için oluşturulmuş olan kıstas ve kuralların uygulanmasında bazı aksamalar, hatta sapmalar meydana getirmektedir. Bu olumsuzluklar sebebiyle rical tenkidi metodunun, hadislerin sıhhatini tespitte geçerli ve güvenilir bir metot olarak kabul edilip edilemeyeceği meselesi, ilk dönemden itibaren tartışılmıştır. Günümüzde de devam eden bu tartışmayı temel alan bu araştırma, güvenirliğin tespiti için belirlenen kriterler, bu kriterlerin uygulanabilirliği, uygulamada meydana gelen aksaklıkların nedenleri ve sonuçları, bir kimsenin güvenirliğini tespit etmenin mümkün olup olmadığı gibi konuları incelemekte ve ayrıca tüm bu hususların hadislerin sıhhatinin belirlenmesine etkisini tartışmaktadır.
Hz. Peygamber'den gelen hadislerin O'na aidiyetinin sıhhati, onları nakleden ravilerin güvenirliği ile yakından alakalıdır. Bu nedenle hadisle meşgul olan alimler ravileri araştırmaya özel bir gayret sarf etmişler, onların hayat tarzlarını, inanç ve kişiliklerini, alışkanlıklarını, tutkularını, şahsi eğilimlerini ve hafızlarının sağlamlığını inceleme konusu yaparak bu konularda çeşitli kıstaslar ortaya koymuşlar. Ancak ravilerin güvenilirliklerini tespit işi bir nevi ictihaddır ve diğer ictihad alanlarından farklı olarak, hükmü veren ve hakkında hüküm verilenin insan olmaları, isabetli karar verebilmeyi zorlaştırmaktadır. Zira her iki taraf da, birtakım psikolojik ve sosyal tesirlerin etkisi altındadır ve bu tesirler, güvenirliği tespit edebilmek için oluşturulmuş olan kıstas ve kuralların uygulanmasında bazı aksamalar, hatta sapmalar meydana getirmektedir. Bu olumsuzluklar sebebiyle rical tenkidi metodunun, hadislerin sıhhatini tespitte geçerli ve güvenilir bir metot olarak kabul edilip edilemeyeceği meselesi, ilk dönemden itibaren tartışılmıştır. Günümüzde de devam eden bu tartışmayı temel alan bu araştırma, güvenirliğin tespiti için belirlenen kriterler, bu kriterlerin uygulanabilirliği, uygulamada meydana gelen aksaklıkların nedenleri ve sonuçları, bir kimsenin güvenirliğini tespit etmenin mümkün olup olmadığı gibi konuları incelemekte ve ayrıca tüm bu hususların hadislerin sıhhatinin belirlenmesine etkisini tartışmaktadır.