İkinci El
Sancılı bir coğrafyada yaşayan acılı bir kadını, adlarını daha önce hiç duymadığı ve bin yıl bile yaşasa asla duymayacağı Wirgina Woolf, Stefan Zweig, Eva Braun, Dalida... ile buluşturan neydi? Suskun bir sabırla dokunan halı, renk ve motiflerin göz alıc bir toplamı mıydı sadece? Yoksa kendini ifade etmek için dünyasını dokuduklarına aktarmadan öte elinde başka araç bulunmayan ümmi bir kadının "veda mektubu" muydu? Renkler ve motifler bir halı ustanının hünerini mi yansıtıyordu sadece? Yoksa sancılı bir coğrafyada yaşayan acılı bir kadının yazgısını mı? Kuşlar'dan, üzüm'den, akrep'ten, kartal'dan, iki eli belinde arası bir koç boynuzu'ndan kalkılarak bu yazgının gizemi keşfedilebilir miydi? Mektubu dönüştürülen bir halının motiflerinin labirentinde yapılan; ilmek ilmek dokunanı lif lif ayrıştırarak sürdürülen; çözdüm derken daha da dolaşan, tam açılmaz derken yeni uç veren bir yumağın çevresinde dönenen; acılı bir kadının yazgısından sancılı bir coğrafyaya uzanan soluk soluğa bir iç yolculuk.
İkinci El
Sancılı bir coğrafyada yaşayan acılı bir kadını, adlarını daha önce hiç duymadığı ve bin yıl bile yaşasa asla duymayacağı Wirgina Woolf, Stefan Zweig, Eva Braun, Dalida... ile buluşturan neydi? Suskun bir sabırla dokunan halı, renk ve motiflerin göz alıc bir toplamı mıydı sadece? Yoksa kendini ifade etmek için dünyasını dokuduklarına aktarmadan öte elinde başka araç bulunmayan ümmi bir kadının "veda mektubu" muydu? Renkler ve motifler bir halı ustanının hünerini mi yansıtıyordu sadece? Yoksa sancılı bir coğrafyada yaşayan acılı bir kadının yazgısını mı? Kuşlar'dan, üzüm'den, akrep'ten, kartal'dan, iki eli belinde arası bir koç boynuzu'ndan kalkılarak bu yazgının gizemi keşfedilebilir miydi? Mektubu dönüştürülen bir halının motiflerinin labirentinde yapılan; ilmek ilmek dokunanı lif lif ayrıştırarak sürdürülen; çözdüm derken daha da dolaşan, tam açılmaz derken yeni uç veren bir yumağın çevresinde dönenen; acılı bir kadının yazgısından sancılı bir coğrafyaya uzanan soluk soluğa bir iç yolculuk.