Şükran Hanım hadi gir şu kapıdan, şaka yaptım de… O şen kahkahalarından at yine…
Yine her şey düzelir, yeter ki ölüm olmasın de…
Sicim gibi yağmur geldi, o ılık havanın ardından. Eşlik mi ediyor, Ahmet Bey'in yüreğine çöken derin hüznüne…
Mavi gülleri vardı, odasındaki küçük masanın üzerindeki vazoda… Mavi güller yaz kış açardı… Ahmet Bey, vazosunda sadece mavi güller olsun isterdi. Ara sıra siyah güllerden serpme yapar, fakat siyah güller çok az olduğu için koparmaya kıyamazdı… Mavi güller boynunu bükmüştü vazonun içinde, yoksa güller kurumaya mı başlamıştı?
“Güllerim kuruduğunda benim bittiğim gün olur!” derdi Ahmet Bey… Yoksa bitiyordu da farkında olamıyor muydu?
Şükran Hanım hadi gir şu kapıdan, şaka yaptım de… O şen kahkahalarından at yine…
Yine her şey düzelir, yeter ki ölüm olmasın de…
Sicim gibi yağmur geldi, o ılık havanın ardından. Eşlik mi ediyor, Ahmet Bey'in yüreğine çöken derin hüznüne…
Mavi gülleri vardı, odasındaki küçük masanın üzerindeki vazoda… Mavi güller yaz kış açardı… Ahmet Bey, vazosunda sadece mavi güller olsun isterdi. Ara sıra siyah güllerden serpme yapar, fakat siyah güller çok az olduğu için koparmaya kıyamazdı… Mavi güller boynunu bükmüştü vazonun içinde, yoksa güller kurumaya mı başlamıştı?
“Güllerim kuruduğunda benim bittiğim gün olur!” derdi Ahmet Bey… Yoksa bitiyordu da farkında olamıyor muydu?