İkinci El
Nedim Gürsel'in neredeyse kırk yıla yaklaşan Fransa serüveninin bir dökümü bu kitap. Kentleri, köyleri, yazarları, ressamları, şatoları, nefes kesen manzaraları, tarihi ve coğrafyasıyla ?Derin Fransa"nın izdüşümü. Öykü tadındaki anıların da eşlik ettiği bir yolculuğa çağırıyor okuru, "Orda ne varsa nizam/şehvet, sükûn, ihtişam" diyen Baudelaire'in ülkesine götürüyor. "Bazı Türk Aydınları gibi Fransa'ya tapmadım ama hayatımın en zor günlerinde bana kucak açan bu ülkeyi yabancı bir kadın gövdesini keşfeder gibi yavaş yavaş, kimi zaman karanlıkta el yordamıyla, kimi zaman da güneşten gözlerim kamaşarak, ama her defasında doyumsuz bir arzuyla ve dokunarak keşfettim."
İkinci El
Nedim Gürsel'in neredeyse kırk yıla yaklaşan Fransa serüveninin bir dökümü bu kitap. Kentleri, köyleri, yazarları, ressamları, şatoları, nefes kesen manzaraları, tarihi ve coğrafyasıyla ?Derin Fransa"nın izdüşümü. Öykü tadındaki anıların da eşlik ettiği bir yolculuğa çağırıyor okuru, "Orda ne varsa nizam/şehvet, sükûn, ihtişam" diyen Baudelaire'in ülkesine götürüyor. "Bazı Türk Aydınları gibi Fransa'ya tapmadım ama hayatımın en zor günlerinde bana kucak açan bu ülkeyi yabancı bir kadın gövdesini keşfeder gibi yavaş yavaş, kimi zaman karanlıkta el yordamıyla, kimi zaman da güneşten gözlerim kamaşarak, ama her defasında doyumsuz bir arzuyla ve dokunarak keşfettim."