Özyürek Yayınevi'nin sahibi Cengiz Yaşar dost benden çocuk öyküleri yazmamı istediğinde hem şaşırdım hem de duraksadım. "Çocuk yazını" ayrı bir uzmanlıktı, bense yazmayı, özellikle yaşadıklarımı anlatmayı, yorumlamayı seviyordum. İyi bir gözlemciydim sadece. Türkçemize aşkla bağlıydım ayrıca. Bütün harflere, noktalama işaretlerine saygı duyuyor, onları okunaklı ve yerinde kullanmaya çaba gösteriyordum. Birkaç gün düşündükten sonra, öykü yazma önerisine olumlu yanıt verdim ve kâğıdı kalemi elime aldım. Size yazdığım bu on öykü, gözlemci kişiliğimle beynime kazınan gerçek olaylardan oluşmaktadır. Çoğu, kendi yorumlarımı da içermektedir. Bu nedenle bu öykülerin, salt çocuk yaştakilerce değil, gençler, özellikle de genç anne babalarca da okunmasını dilerim. İnternet çocuklarını kitap okumaya özendirmek kolay değil. Belki zamanla onlar kendileri, kitap okumakla internetten ileti göndermenin ya da oradaki hazır bilgiye ulaşmanın farklı yerlere konması ve dengeli bir "okuma" eylemi yaratılması gereğini duyacak ve gerçekleştireceklerdir. Sizlere, şairin dediği gibi, "Ses bayrağımız" olan güzel Türkçemizi, noktalama işaretleriyle birlikte en doğru ve öz biçimde kullanmanızı öneriyor, bol bol okumanızı ve aklınızdan geçen, yüreğinizden fışkıran her gözlem ve yorumunuzu yazmanızı, yazmanın mutluluğuna erişmenizi diliyorum. -Prof. Dr. Türkan Saylan-
Özyürek Yayınevi'nin sahibi Cengiz Yaşar dost benden çocuk öyküleri yazmamı istediğinde hem şaşırdım hem de duraksadım. "Çocuk yazını" ayrı bir uzmanlıktı, bense yazmayı, özellikle yaşadıklarımı anlatmayı, yorumlamayı seviyordum. İyi bir gözlemciydim sadece. Türkçemize aşkla bağlıydım ayrıca. Bütün harflere, noktalama işaretlerine saygı duyuyor, onları okunaklı ve yerinde kullanmaya çaba gösteriyordum. Birkaç gün düşündükten sonra, öykü yazma önerisine olumlu yanıt verdim ve kâğıdı kalemi elime aldım. Size yazdığım bu on öykü, gözlemci kişiliğimle beynime kazınan gerçek olaylardan oluşmaktadır. Çoğu, kendi yorumlarımı da içermektedir. Bu nedenle bu öykülerin, salt çocuk yaştakilerce değil, gençler, özellikle de genç anne babalarca da okunmasını dilerim. İnternet çocuklarını kitap okumaya özendirmek kolay değil. Belki zamanla onlar kendileri, kitap okumakla internetten ileti göndermenin ya da oradaki hazır bilgiye ulaşmanın farklı yerlere konması ve dengeli bir "okuma" eylemi yaratılması gereğini duyacak ve gerçekleştireceklerdir. Sizlere, şairin dediği gibi, "Ses bayrağımız" olan güzel Türkçemizi, noktalama işaretleriyle birlikte en doğru ve öz biçimde kullanmanızı öneriyor, bol bol okumanızı ve aklınızdan geçen, yüreğinizden fışkıran her gözlem ve yorumunuzu yazmanızı, yazmanın mutluluğuna erişmenizi diliyorum. -Prof. Dr. Türkan Saylan-