Çağının büyük âlimlerinden Câhız (ö.869) "İlim şehrinin kapısı" Hz. Ali'nin hikmetli sözleri arasından "her biri bin kelimeye denk" yüz sözü seçip derlemiş; bu özlü cümleleri, Harizmşahlar devletinin meşhur şair ve yazarlarından Reşidüddin vatvat (ö. 578/1182), "Matlûbü Külli Tâlib min Kelâmi Emîrü'l-mü'minîn Alî bin Ebî Tâlib adıyla Farsça olarak çevrilip açıklamış; önce Harizmşah Atsız'a, daha sonra bazı ilavelerle Sultanşah Ebü'l-Kāsım Mahmud bin İl Arslan'a ithaf etmiştir.
Tanınmış Osmanlı tarihçisi ve şeyhülislamı Hocazâde Sadeddin Efendi'nin oğlu Abdülaziz Efendi, bu eseri, Sultan 1. Ahmed'in isteği üzerine Türkçe'ye çevirdi ve ona "Gül-i Sad-berg" adını verdi. Bir fazilet rehberi, adab-ı muaşeret kılavuzu ve siyasetname sayılabilecek kitapta, çeşitli konulara dair hikmetli düşünce, tecrübe ve tavsiyeler yer almakta; insanlar kötülüklerden sakındırılarak iyiliklere özendirilmektedir.
Çağının büyük âlimlerinden Câhız (ö.869) "İlim şehrinin kapısı" Hz. Ali'nin hikmetli sözleri arasından "her biri bin kelimeye denk" yüz sözü seçip derlemiş; bu özlü cümleleri, Harizmşahlar devletinin meşhur şair ve yazarlarından Reşidüddin vatvat (ö. 578/1182), "Matlûbü Külli Tâlib min Kelâmi Emîrü'l-mü'minîn Alî bin Ebî Tâlib adıyla Farsça olarak çevrilip açıklamış; önce Harizmşah Atsız'a, daha sonra bazı ilavelerle Sultanşah Ebü'l-Kāsım Mahmud bin İl Arslan'a ithaf etmiştir.
Tanınmış Osmanlı tarihçisi ve şeyhülislamı Hocazâde Sadeddin Efendi'nin oğlu Abdülaziz Efendi, bu eseri, Sultan 1. Ahmed'in isteği üzerine Türkçe'ye çevirdi ve ona "Gül-i Sad-berg" adını verdi. Bir fazilet rehberi, adab-ı muaşeret kılavuzu ve siyasetname sayılabilecek kitapta, çeşitli konulara dair hikmetli düşünce, tecrübe ve tavsiyeler yer almakta; insanlar kötülüklerden sakındırılarak iyiliklere özendirilmektedir.