Hazreti Ali'nin Faziletnamesi

Stok Kodu:
9789756791738
Boyut:
13.50x19.50
Sayfa Sayısı:
295
Basım Yeri:
İstanbul
Baskı:
15
Basım Tarihi:
2011-09
Kapak Türü:
Ciltsiz
Kağıt Türü:
2. Hamur
Dili:
Türkçe
9789756791738
473655
Hazreti Ali'nin Faziletnamesi
Hazreti Ali'nin Faziletnamesi
18.00

O açıklayıcı İmam, O Tanrı velisi safa ehlinin vücut güneşidir. Yerde, gökte, mekanda, zamanda halka duran imamın zati, iç ve dış temizliğiyle vasıflanmak vaciptir. Çünkü küfürden, ikiyüzlülükten kurtulmuştur, temizdir...

Onun konağı birlik alemidir. Dünyevi ve beşeri sıfatlardan dışarıdır. O, insanın hakikati ve canı gibiydi. Her şey fanidir, fakat can yaşar, ölmez. O 'nun hareketi kendinden diri olan ezeli varlıktandır. Beka çevresinde döner dolaşır, yaratıkları yaratanın zati gibi O bakidir. Hakk'ın yüksek sıfatları Ali'nin vasfıdır. Hakk'ın sıfatları zaten ayrı değildir. O, Tanrı'nın zatine yapışmış O olmuştur. Hani duyduğunlahutun O gzli hizinesi yok mu; işte O odur. Çünkü O, Hak'tan hakka görünmüştür. O hazinenin nakdi, tükenmez ilimdi. İşte O ilimden maksut, yüze Ali'dir. Hakk'ın hikmetini ondan başka kimse bilmez. Zira O hakimdir, herşeyin bilginidir.

Cihan var oldukça, Ali var olur,
Cihan var olurken de Ali vardı.

Cihanın temeli suret buhuncaya kadar var olan Ali idi.Yer resmedilinceye, zaman husule gelinceye kadar var olan Ali idi. Veli, vasiy olan Şah Ali; cölenkyiğih menelih .ağıxıh Buykahı iri, Ali'den ötürü melekler Adem'e secde ettiler. Adem bir kıble gibi idi secde olunan Ali idi. Adem'de, Şit'de, Eyyup da, İdris'de, Yusuf da, Yunus da, Hud da, Musa da, İsa da, İlyas da, Salih Peygamber de, Davud da Ali idi.

Nefsin tamamından ötürü cihan sofrası üzerinde elini bulaştırmayan kahraman aslan Ali idi. Kur'an ın yer yer, ayetlerinde Tanrı nın ismetini vasf ile öğdüğü Kur'an sırlarının kaşifi Ali idi. Kapısının toprağı kadir ve kıyamette arşın semasında daha ileri geçen, o durmadan Hakk a secde eden arif Ali idi. İslam yolunda iş düzelmedikçe; durup dinlenmeyen o şerefli, vekarlı Şah Ali idi.

Afaka her bakışımda gördüm ki, yakın yüzünden her varlıkta var olan Ali idi. Bu küfür olmaz, küfrolan söz bu değildir. Cihan var oldukça Ali var olur, cihan var olurkende Ali vardı. Tebriz'in Şems-ül Hakkı cihanın gizli ve açık sırlarından her ne gösterdinse hepsi de Ali idi. (Mevlana nın Divanı Kebir'inden alınmıştır.)

O açıklayıcı İmam, O Tanrı velisi safa ehlinin vücut güneşidir. Yerde, gökte, mekanda, zamanda halka duran imamın zati, iç ve dış temizliğiyle vasıflanmak vaciptir. Çünkü küfürden, ikiyüzlülükten kurtulmuştur, temizdir...

Onun konağı birlik alemidir. Dünyevi ve beşeri sıfatlardan dışarıdır. O, insanın hakikati ve canı gibiydi. Her şey fanidir, fakat can yaşar, ölmez. O 'nun hareketi kendinden diri olan ezeli varlıktandır. Beka çevresinde döner dolaşır, yaratıkları yaratanın zati gibi O bakidir. Hakk'ın yüksek sıfatları Ali'nin vasfıdır. Hakk'ın sıfatları zaten ayrı değildir. O, Tanrı'nın zatine yapışmış O olmuştur. Hani duyduğunlahutun O gzli hizinesi yok mu; işte O odur. Çünkü O, Hak'tan hakka görünmüştür. O hazinenin nakdi, tükenmez ilimdi. İşte O ilimden maksut, yüze Ali'dir. Hakk'ın hikmetini ondan başka kimse bilmez. Zira O hakimdir, herşeyin bilginidir.

Cihan var oldukça, Ali var olur,
Cihan var olurken de Ali vardı.

Cihanın temeli suret buhuncaya kadar var olan Ali idi.Yer resmedilinceye, zaman husule gelinceye kadar var olan Ali idi. Veli, vasiy olan Şah Ali; cölenkyiğih menelih .ağıxıh Buykahı iri, Ali'den ötürü melekler Adem'e secde ettiler. Adem bir kıble gibi idi secde olunan Ali idi. Adem'de, Şit'de, Eyyup da, İdris'de, Yusuf da, Yunus da, Hud da, Musa da, İsa da, İlyas da, Salih Peygamber de, Davud da Ali idi.

Nefsin tamamından ötürü cihan sofrası üzerinde elini bulaştırmayan kahraman aslan Ali idi. Kur'an ın yer yer, ayetlerinde Tanrı nın ismetini vasf ile öğdüğü Kur'an sırlarının kaşifi Ali idi. Kapısının toprağı kadir ve kıyamette arşın semasında daha ileri geçen, o durmadan Hakk a secde eden arif Ali idi. İslam yolunda iş düzelmedikçe; durup dinlenmeyen o şerefli, vekarlı Şah Ali idi.

Afaka her bakışımda gördüm ki, yakın yüzünden her varlıkta var olan Ali idi. Bu küfür olmaz, küfrolan söz bu değildir. Cihan var oldukça Ali var olur, cihan var olurkende Ali vardı. Tebriz'in Şems-ül Hakkı cihanın gizli ve açık sırlarından her ne gösterdinse hepsi de Ali idi. (Mevlana nın Divanı Kebir'inden alınmıştır.)

Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat