"Şevket Akıncı uzun yıllar Brüksel'de yaşadı, formasyonunu Boston'daki Berklee College of Music'de tamamladı. Brüksel'de Fransız Lisesi'nde okurken Baudelaire, Rimbaud, Dylan Thomas ve William S. Burroughs gibi "lanetlenmiş" yazarlarla tanıştı. Bu tanıdıklarını yaptığı müzikle tanıştırdı. Sadece müzik ve edebiyat değil, sinema merakını da imgelerine yansıttı. Bütün bu öğeler birbirleriyle karıştı ve ortaya bir şiir-roman gibi baştan sona okunması gereken "Hezeyan Sözlüğü" çıktı.
Bu kitapta okuyacağınız şiirler, bir duygu patlamasıdır. Psikozla sonuçlanan üç aylık yoğun bir uykusuzluk ve ardından gelen nekahat döneminde yazılmıştır. Halüsinasiyonlar, mani, sapkınlık, paranoya, masumiyet, umut nöbetleri ve özfarkındalık adına ödenen bir bedel olarak çaresizlik...
Şevket Akıncı'nın şiiri delilikle aklın, güzel olanla çirkin olanın, yaşama sevinciyle intihar etme isteğinin arasında çizilmiş ince bir çizgide geziniyor. Belki de tehlikeli olanla güvenli olanın arasındaki hiyerarşiyi bozup hayata bir anlam kazandırma çabası bu.
Şiirlerin ritminde, bir caz solosunun yansımalarını ve anlamlarında da bu ritimle yansıtılan sinema ve resim arka planlı güçlü görsel imgelerle insanlık hallerini görebilirsiniz. Bu şiirler bazen kızdıracak, bazen dudaklara bir tebessüm yerleştirecek, bazen de tiksindirecek, ancak her halükarda kendilerini okutacaklardır.
"Şevket Akıncı uzun yıllar Brüksel'de yaşadı, formasyonunu Boston'daki Berklee College of Music'de tamamladı. Brüksel'de Fransız Lisesi'nde okurken Baudelaire, Rimbaud, Dylan Thomas ve William S. Burroughs gibi "lanetlenmiş" yazarlarla tanıştı. Bu tanıdıklarını yaptığı müzikle tanıştırdı. Sadece müzik ve edebiyat değil, sinema merakını da imgelerine yansıttı. Bütün bu öğeler birbirleriyle karıştı ve ortaya bir şiir-roman gibi baştan sona okunması gereken "Hezeyan Sözlüğü" çıktı.
Bu kitapta okuyacağınız şiirler, bir duygu patlamasıdır. Psikozla sonuçlanan üç aylık yoğun bir uykusuzluk ve ardından gelen nekahat döneminde yazılmıştır. Halüsinasiyonlar, mani, sapkınlık, paranoya, masumiyet, umut nöbetleri ve özfarkındalık adına ödenen bir bedel olarak çaresizlik...
Şevket Akıncı'nın şiiri delilikle aklın, güzel olanla çirkin olanın, yaşama sevinciyle intihar etme isteğinin arasında çizilmiş ince bir çizgide geziniyor. Belki de tehlikeli olanla güvenli olanın arasındaki hiyerarşiyi bozup hayata bir anlam kazandırma çabası bu.
Şiirlerin ritminde, bir caz solosunun yansımalarını ve anlamlarında da bu ritimle yansıtılan sinema ve resim arka planlı güçlü görsel imgelerle insanlık hallerini görebilirsiniz. Bu şiirler bazen kızdıracak, bazen dudaklara bir tebessüm yerleştirecek, bazen de tiksindirecek, ancak her halükarda kendilerini okutacaklardır.
