Ayrılık düşer bazen yolumuzun üzerine... "Kimin Bu?" der, hemen alırız yerden. Hâlbuki almasak, tutmasak, sahibi için saklamasak bize yapışacak, bizi kovalayacak değildir. Peşimize düşecek değildir. Zira o bize âşık değildir. Lakin insan, bir yönüyle hep gitmeye müpteladır. Gelip ayrılık onu bulmasa da o gider, mutluluk sarayının kapılarını kırar, ayrılığı bulur. Bu roman sanıyorum biraz da bunun öyküsü. Yani bile bile yaşanan, aranılan, arzulanan, ayrılıkların öyküsü. Hüsnün değil, hüznün öyküsü...
Ayrılık düşer bazen yolumuzun üzerine... "Kimin Bu?" der, hemen alırız yerden. Hâlbuki almasak, tutmasak, sahibi için saklamasak bize yapışacak, bizi kovalayacak değildir. Peşimize düşecek değildir. Zira o bize âşık değildir. Lakin insan, bir yönüyle hep gitmeye müpteladır. Gelip ayrılık onu bulmasa da o gider, mutluluk sarayının kapılarını kırar, ayrılığı bulur. Bu roman sanıyorum biraz da bunun öyküsü. Yani bile bile yaşanan, aranılan, arzulanan, ayrılıkların öyküsü. Hüsnün değil, hüznün öyküsü...