Kur'an Hz. Peygamberin geleceğini Yahudi ve Hıristiyan kutsal kitaplarında haber verildiğini/müjdelendiğini açık bir şekilde ifade eder. Yahudi ve Hıristiyanların onun peygamberliğine karşı tavır almaları üzerine, Müslümanlar Kur'an'ın bu ifadesini söz konusu kitaplardan aldıkları delillerle ispatlamaya çalıştılar. Bu maksadı gerçekleştirmeye yönelik bir çok metin kaleme alındı. Yedinci yüzyıldan itibaren konuya dair kaleme alınan metinlerin isimleri klasik kaynaklarda yer almasına rağmen,bunlar içinde bize kadar gelen en eski metin, Süryani kökenli bir Hıristiyan mühtedi olan Ali b. Rabben et-Taberi (778/779-864?) tarafından kaleme alının ed-Din ve'd-devle fi isbati'n-nübüvveti'n-nebi Muhammed (s.a.v.) adlı eserdir. Bu eserde Taberi, konuyla alakalı kendisinden önce kullanılan metinleri derli toplu bir şekilde bir araya getirdiği gibi, onlara geçmiştekilerle kıyaslanamayacak sayıda ilaveler de yapmıştır. Bu özelliğiyle onun dolayısıyla da çalışmasının, tebşirat Hz. Peygamberin müjdelenmesini konu alan çalışmalar için bir dönüm noktası olduğu söylenebilir. Hıristiyan gelenekte Hz. İsa için kullanılan müjde metinlerinin, onu değil de Hz. Peygamberi müjdeleyen metinler olarak kullanıldığı gibi, onlar tarafından bilinmeyen bu amaçla kullanılmayan metinleri de aynı maksat için kullanmıştır. Böylece Yahudi ve Hıristiyan kutsal metinlerinden alınmış Hz. Peygamber'in müjdelenmesiyle alakalı, muazzam bir kutsal metin külliyatı ortaya koymuştur. Kendisinden sonra günümüze kadar yazılan müjde konusunu ele alan kitapların kullandıkları metinler, onun oluşturduğu ana gövdeye ilaveler olmaktan öteye gidememişlerdir.
Kur'an Hz. Peygamberin geleceğini Yahudi ve Hıristiyan kutsal kitaplarında haber verildiğini/müjdelendiğini açık bir şekilde ifade eder. Yahudi ve Hıristiyanların onun peygamberliğine karşı tavır almaları üzerine, Müslümanlar Kur'an'ın bu ifadesini söz konusu kitaplardan aldıkları delillerle ispatlamaya çalıştılar. Bu maksadı gerçekleştirmeye yönelik bir çok metin kaleme alındı. Yedinci yüzyıldan itibaren konuya dair kaleme alınan metinlerin isimleri klasik kaynaklarda yer almasına rağmen,bunlar içinde bize kadar gelen en eski metin, Süryani kökenli bir Hıristiyan mühtedi olan Ali b. Rabben et-Taberi (778/779-864?) tarafından kaleme alının ed-Din ve'd-devle fi isbati'n-nübüvveti'n-nebi Muhammed (s.a.v.) adlı eserdir. Bu eserde Taberi, konuyla alakalı kendisinden önce kullanılan metinleri derli toplu bir şekilde bir araya getirdiği gibi, onlara geçmiştekilerle kıyaslanamayacak sayıda ilaveler de yapmıştır. Bu özelliğiyle onun dolayısıyla da çalışmasının, tebşirat Hz. Peygamberin müjdelenmesini konu alan çalışmalar için bir dönüm noktası olduğu söylenebilir. Hıristiyan gelenekte Hz. İsa için kullanılan müjde metinlerinin, onu değil de Hz. Peygamberi müjdeleyen metinler olarak kullanıldığı gibi, onlar tarafından bilinmeyen bu amaçla kullanılmayan metinleri de aynı maksat için kullanmıştır. Böylece Yahudi ve Hıristiyan kutsal metinlerinden alınmış Hz. Peygamber'in müjdelenmesiyle alakalı, muazzam bir kutsal metin külliyatı ortaya koymuştur. Kendisinden sonra günümüze kadar yazılan müjde konusunu ele alan kitapların kullandıkları metinler, onun oluşturduğu ana gövdeye ilaveler olmaktan öteye gidememişlerdir.