Adil Yakubov bir Özbek Türkü ve 1926 yılında doğmuş. O dönemin Sovyetler Birliği'nde babası "milliyetçilik" suçlaması ile kurşuna dizildiğinde yıl 1944'müş. Buna karşın ve henüz 17 yaşındayken İkinci Dünya Savaşı'nda gönüllü olarak Sovyet Ordusu'na katılmış ve görev yapmış. Başeseri "Uluğ Bey'in Hazinesi" ile büyük ve haklı bir üne kavuşmuş.
"Köhne Dünya'da da tarihi konulara eğilen Adil Yakubov, iki büyük Türk bilgini İbni Sina ve Biruni'yi aynı romanda buluşturuyor.
Doktorların doktoru İbni Sina ile büyük astronomi dehası Biruni, günümüzden bin yıl önce bilimin ve aklın egemenliği için dönemin egemenleri ile büyük bir mücadeleye girişiyor ve köhne dünyanın temellerine bilimden bir balyozla vuruyorlar.
Bu romanda günümüzden bin yıl önce psikiyatriyi keşfeden, her derde deva bulan bir tek aşk acısını dindiremeyen ama aşkın da bir hastalık olarak analizini yapan "doktorların doktoru" ünvanını İbni Sina'yı yakından tanıyacaksınız ve yine Biruni'nin dünyanın yuvarlak olduğunu Galile'den 500 yıl önce nasıl keşfettiğine şahit olacaksınız.
Kendileri Türk olduğu halde Türk sayılmayan bu iki Türk dehasını tanırken geçen bin yılda değişen pek bir şey olmadığını içten içe düşünecek ve köhne dünya gerçeği ile yüzyüze geleceksiniz.
Adil Yakubov bir Özbek Türkü ve 1926 yılında doğmuş. O dönemin Sovyetler Birliği'nde babası "milliyetçilik" suçlaması ile kurşuna dizildiğinde yıl 1944'müş. Buna karşın ve henüz 17 yaşındayken İkinci Dünya Savaşı'nda gönüllü olarak Sovyet Ordusu'na katılmış ve görev yapmış. Başeseri "Uluğ Bey'in Hazinesi" ile büyük ve haklı bir üne kavuşmuş.
"Köhne Dünya'da da tarihi konulara eğilen Adil Yakubov, iki büyük Türk bilgini İbni Sina ve Biruni'yi aynı romanda buluşturuyor.
Doktorların doktoru İbni Sina ile büyük astronomi dehası Biruni, günümüzden bin yıl önce bilimin ve aklın egemenliği için dönemin egemenleri ile büyük bir mücadeleye girişiyor ve köhne dünyanın temellerine bilimden bir balyozla vuruyorlar.
Bu romanda günümüzden bin yıl önce psikiyatriyi keşfeden, her derde deva bulan bir tek aşk acısını dindiremeyen ama aşkın da bir hastalık olarak analizini yapan "doktorların doktoru" ünvanını İbni Sina'yı yakından tanıyacaksınız ve yine Biruni'nin dünyanın yuvarlak olduğunu Galile'den 500 yıl önce nasıl keşfettiğine şahit olacaksınız.
Kendileri Türk olduğu halde Türk sayılmayan bu iki Türk dehasını tanırken geçen bin yılda değişen pek bir şey olmadığını içten içe düşünecek ve köhne dünya gerçeği ile yüzyüze geleceksiniz.