9786054518272
363454
https://www.kitapvekahve.com/icimi-aydinlatan-isik
İçimi Aydınlatan Işık
12.00
Neden?
Ben küçüktüm, babam henüz sağ; evde kurulan sofrada aile fertleri, babamın dostları hep bir arada. Paylaşılan iki lokmanın saltanatı, buğulu kadehlerde rakı. Emektar Fatma Nine'min eşi Anadolu Hisar'lı Balıkçı Adil Efendi'nin kurduğu lakerdanın ve iplere dizip kuruttuğu uskumrudan yaptığı çirozların tadı... Ben ilk kez büyüklerin rakı sofrasına oturmuşum, kimse öyle bir akşamda yedin yemedin diye de karışmıyor, halimden pek memnunum.
Karşılıklı söylenen şiirlerden biri, babamın söylediği, ağlattı beni:
"Ağlama salkım söğüt ağlama,
Karasuyun aynasında bel bağlama!"
Atından düşen yaralı bir süvari, suyun kenarında salkım söğüdün altında yalnız başına kalıyor; birlikte at koşturduğu arkadaşlarının at nallarının sesleri onlar uzaklaştıkça duyulmaz oluyor...
Karanlık ve yalnızlıktan korkan bana yetti bu kadarı... Tabii bir de benim için ilginç yanı o sofranın, su katıldığında beyazlaşmasıydı rakının. Uzun yıllar geçti aradan, o teybe alınmış şiir akşamlarındaki sesleri dinlediğimde, o sofraların, şimdi hayatta olmayan kinlerinin duygu dolu mısralarından nasibini küçükken almış olmamın borcunu ödemem gerektiğini düşündüm. Yıllar içinde kendi yazdıklarımdan bazılarını, çocukluğumda gördüğüm gibi bir sofra etrafında kendi yakınlarımla söyleşerek değil de basılı halde paylaşmak istedim...
İşte şu küçük kitapçık bu yüzden ortaya çıktı.
-Vedit Engin-
Neden?
Ben küçüktüm, babam henüz sağ; evde kurulan sofrada aile fertleri, babamın dostları hep bir arada. Paylaşılan iki lokmanın saltanatı, buğulu kadehlerde rakı. Emektar Fatma Nine'min eşi Anadolu Hisar'lı Balıkçı Adil Efendi'nin kurduğu lakerdanın ve iplere dizip kuruttuğu uskumrudan yaptığı çirozların tadı... Ben ilk kez büyüklerin rakı sofrasına oturmuşum, kimse öyle bir akşamda yedin yemedin diye de karışmıyor, halimden pek memnunum.
Karşılıklı söylenen şiirlerden biri, babamın söylediği, ağlattı beni:
"Ağlama salkım söğüt ağlama,
Karasuyun aynasında bel bağlama!"
Atından düşen yaralı bir süvari, suyun kenarında salkım söğüdün altında yalnız başına kalıyor; birlikte at koşturduğu arkadaşlarının at nallarının sesleri onlar uzaklaştıkça duyulmaz oluyor...
Karanlık ve yalnızlıktan korkan bana yetti bu kadarı... Tabii bir de benim için ilginç yanı o sofranın, su katıldığında beyazlaşmasıydı rakının. Uzun yıllar geçti aradan, o teybe alınmış şiir akşamlarındaki sesleri dinlediğimde, o sofraların, şimdi hayatta olmayan kinlerinin duygu dolu mısralarından nasibini küçükken almış olmamın borcunu ödemem gerektiğini düşündüm. Yıllar içinde kendi yazdıklarımdan bazılarını, çocukluğumda gördüğüm gibi bir sofra etrafında kendi yakınlarımla söyleşerek değil de basılı halde paylaşmak istedim...
İşte şu küçük kitapçık bu yüzden ortaya çıktı.
-Vedit Engin-
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.