Birinci Dünya Savaşı sırasında Paris'te geçen bu muhteşem aşk hikayesinde, 16 yaşındaki genç anlatıcımız François, evli ve ondan yaşça büyük olan Marthe'ye aşık olur. Marthe'ın kocası cephededir ve ne zaman döneceği belli değildir. Böylece François ve Marthe arasında tutkulu bir aşk başlar. Bu yasak aşkın dedikodusu yayılmaya başlayınca, bu masalsı ilişkinin yerini sürekli bir tedirginlik ve korku hali alacaktır. 1923'te ilk yayımlandığında, işlediği konudan dolayı skandala sebep olan İçimizdeki Şeytan'da, bireysel özgürlüklerle geleneklerin, tutkularla iffetin çatışmasını Radiguet'nin benzersiz üslubuyla okuyacaksınız.
“Ölümü sakince düşünüp taşınmak sadece yalnızken anlamlı olur. Bir çift için ölüm, ölüm değildir. İnançsız bile olsalar. Bize acı veren hayatımızı kaybetmek değil, ona anlam veren şeyi yitirmektir. Sevilen kişiyle hayatımız bir bütün olduğunda, beraber yaşamakla beraber ölmek arasında ne gibi bir fark olabilir ki?”
“Gelecek vaat eden bir başyapıt.”
- Jean Cocteau
Birinci Dünya Savaşı sırasında Paris'te geçen bu muhteşem aşk hikayesinde, 16 yaşındaki genç anlatıcımız François, evli ve ondan yaşça büyük olan Marthe'ye aşık olur. Marthe'ın kocası cephededir ve ne zaman döneceği belli değildir. Böylece François ve Marthe arasında tutkulu bir aşk başlar. Bu yasak aşkın dedikodusu yayılmaya başlayınca, bu masalsı ilişkinin yerini sürekli bir tedirginlik ve korku hali alacaktır. 1923'te ilk yayımlandığında, işlediği konudan dolayı skandala sebep olan İçimizdeki Şeytan'da, bireysel özgürlüklerle geleneklerin, tutkularla iffetin çatışmasını Radiguet'nin benzersiz üslubuyla okuyacaksınız.
“Ölümü sakince düşünüp taşınmak sadece yalnızken anlamlı olur. Bir çift için ölüm, ölüm değildir. İnançsız bile olsalar. Bize acı veren hayatımızı kaybetmek değil, ona anlam veren şeyi yitirmektir. Sevilen kişiyle hayatımız bir bütün olduğunda, beraber yaşamakla beraber ölmek arasında ne gibi bir fark olabilir ki?”
“Gelecek vaat eden bir başyapıt.”
- Jean Cocteau