Zeynep Sönmez ilk romanında toplumca kanıksadığımız ahlaki yozlaşmayı sorguluyor. İhanetten Sonra adlı bu romanda, yediden yetmiş yediye, adına hayat denerek normalleştirilen şeyin altında farkında olmadan ezilen iki kadın ve bir erkeğin yaşamı romanın odağını oluşturmaktadır. Sevgi zannedip sarıldıkları duygunun toplumumuzda çelişkileri yüzünden nasıl değişip can yaktığını anlatıyor.
Roman, Türk modernleşmesinin bireylerde yarattığı şaşkınlığı sorgularken, uzun zamandır Türkiye'yi yöneten zihniyeti de unutmuyor. Dine önem verir görünürken, açık ya da gizli, bireysel ya da kolektif günahlar/suçlar işleyenleri eleştiriyor ve soruyor: “Kim gerçek masum, kim gerçek günahkâr?”
Zeynep Sönmez ilk romanında toplumca kanıksadığımız ahlaki yozlaşmayı sorguluyor. İhanetten Sonra adlı bu romanda, yediden yetmiş yediye, adına hayat denerek normalleştirilen şeyin altında farkında olmadan ezilen iki kadın ve bir erkeğin yaşamı romanın odağını oluşturmaktadır. Sevgi zannedip sarıldıkları duygunun toplumumuzda çelişkileri yüzünden nasıl değişip can yaktığını anlatıyor.
Roman, Türk modernleşmesinin bireylerde yarattığı şaşkınlığı sorgularken, uzun zamandır Türkiye'yi yöneten zihniyeti de unutmuyor. Dine önem verir görünürken, açık ya da gizli, bireysel ya da kolektif günahlar/suçlar işleyenleri eleştiriyor ve soruyor: “Kim gerçek masum, kim gerçek günahkâr?”