İhtilali'nin Avrupa'yı kasıp kavurduğu yıllarda Osmanlı imparatorluğu da büyük bir değişim devrine girmişti. Osmanlı tarihi açısından, en az kopuşlar kadar sürekliliklerin de rahatlıkla tespit edilebildiği Nizam-ı Cedid ajandasının uygulanmaya başlanması, bu değişimin başlangıç noktasını teşkil etmektedir. Nizam-ı Cedid siyasetinin doğal sonucu olarak da görülebilecek Yeniçeriliğin ilgası (1826) ile kapanan bu dönem, Avrupa'daki uygulamaların izlerini taşıyan modern bir ordunun inşasına yönelik yeni bir siyasî ve malî yapının oluşumuna tanıklık eder. Rumeli'de açılan isyan bayraklarının ardından 1807 ve 1808 senelerinde istanbul'da peş peşe patlayan ihtilaller ve Yeniçeriliğin ilgası, adeta kabuk değiştirmeye çalışan Osmanlı askerî, siyasî ve malî yapısının doğum sancılarıdır.
Elinizdeki kitap, Osmanlı imparatorluğu'nda hem askerî alanda gerçekleşen yapısal değişimi hem de bu değişimin sosyoekonomik ve sosyopolitik alanlardaki yansımalarını ele alıyor.
İhtilali'nin Avrupa'yı kasıp kavurduğu yıllarda Osmanlı imparatorluğu da büyük bir değişim devrine girmişti. Osmanlı tarihi açısından, en az kopuşlar kadar sürekliliklerin de rahatlıkla tespit edilebildiği Nizam-ı Cedid ajandasının uygulanmaya başlanması, bu değişimin başlangıç noktasını teşkil etmektedir. Nizam-ı Cedid siyasetinin doğal sonucu olarak da görülebilecek Yeniçeriliğin ilgası (1826) ile kapanan bu dönem, Avrupa'daki uygulamaların izlerini taşıyan modern bir ordunun inşasına yönelik yeni bir siyasî ve malî yapının oluşumuna tanıklık eder. Rumeli'de açılan isyan bayraklarının ardından 1807 ve 1808 senelerinde istanbul'da peş peşe patlayan ihtilaller ve Yeniçeriliğin ilgası, adeta kabuk değiştirmeye çalışan Osmanlı askerî, siyasî ve malî yapısının doğum sancılarıdır.
Elinizdeki kitap, Osmanlı imparatorluğu'nda hem askerî alanda gerçekleşen yapısal değişimi hem de bu değişimin sosyoekonomik ve sosyopolitik alanlardaki yansımalarını ele alıyor.