*Din, niçin medeniyetlerin temel kaynağıdır? *Uygarlık ile medeniyet neden aynı şeyler değildir? *Medeniyetleri birbirindenn ayıran temel kurucu paradigmalar nelerdir? *İnsanlığın kültürel, düşünsel, sanatsal ve bilimsel birikiminin oluşmasında, neden maddi uygalık değil de kadim medeniyetler daha belirleyici olmuştur? *Bilim ve sanayileşme çağı, din'in değil de "ilerleme dini"nin çöküşüne niçin ve nasıl yol açmıştır? *Barbarlık,paganizm,sekülerizm ve maddi uygarlık arasında ne tür kopmaz ilişkiler vardır? Yakın bir geçmişe kadar "medeniyet" denilince sadece Batı uygarlığı anlaşılıyorda. Modernliğin seküler kavramlarının ve kurumlarının tartışılmaya ve aşılmaya başlanmasıyla birlikte bu çarpık anlayış terkedildi : Medeniyet değil medeniyetlerden sözediyoruz artık. Huntington'ın "medeniyetler çatışması" tezi, bir analiz ve varoluş biçimi olarak medeniyetleri yeniden dünyanın gündemine getirdi. Bu süreç, insanlık tarihine, medeniyetlerin serüvenlerine ilgide yoğun bir artış gözlenmesine yol açtı. Ancak elimizde bu konuda özgün Türkçe metinler henüz yok. İşte Dawson'ın metni, bu boşluğu dolduracak ve düşünce dünyamızda önemli tartışmaların ve açılımların yaşanmasına imkan tanıyacak öncü bir karşılaştırmalı medeniyetler tarihi çalışması. Dawson, bu kitabında, uygarlık'la medeniyet'i birbirinden ayırt etmemizi mümkün kılan bir perspektif geliştirerek, ufuk ve zihin açıcı bir medeniyetler tasnifi ve incelemesi sunuyor bize. Karşılaştırmalı bir dinler, kültürler, medeniyetler ve düşünce tarihi çalışması olması; seküler Batı uygarlığının kapsamlı ve bütüncül bir perspektifle eleştirel tarihinin sunması; tüm dünyayı sekülerleştirme ve aynileştirme kaygısı ile hareket eden Batı uygarlığının insanlığı yeni-paganizm biçimlerinin eşliiğine getirme tehlikesi taşıdığında yaklaşık bir asır öncesinden dikkat çekmesi gibi nedenlerle Dawson'ın bu çalışmasını, hem metdolojik bakımdan, hem de sunduğu argümanlar bakımından düşünce dünyamıza yepyeni açılımlar kazandırcağı düşüncesiyle yayımlıyoruz.
*Din, niçin medeniyetlerin temel kaynağıdır? *Uygarlık ile medeniyet neden aynı şeyler değildir? *Medeniyetleri birbirindenn ayıran temel kurucu paradigmalar nelerdir? *İnsanlığın kültürel, düşünsel, sanatsal ve bilimsel birikiminin oluşmasında, neden maddi uygalık değil de kadim medeniyetler daha belirleyici olmuştur? *Bilim ve sanayileşme çağı, din'in değil de "ilerleme dini"nin çöküşüne niçin ve nasıl yol açmıştır? *Barbarlık,paganizm,sekülerizm ve maddi uygarlık arasında ne tür kopmaz ilişkiler vardır? Yakın bir geçmişe kadar "medeniyet" denilince sadece Batı uygarlığı anlaşılıyorda. Modernliğin seküler kavramlarının ve kurumlarının tartışılmaya ve aşılmaya başlanmasıyla birlikte bu çarpık anlayış terkedildi : Medeniyet değil medeniyetlerden sözediyoruz artık. Huntington'ın "medeniyetler çatışması" tezi, bir analiz ve varoluş biçimi olarak medeniyetleri yeniden dünyanın gündemine getirdi. Bu süreç, insanlık tarihine, medeniyetlerin serüvenlerine ilgide yoğun bir artış gözlenmesine yol açtı. Ancak elimizde bu konuda özgün Türkçe metinler henüz yok. İşte Dawson'ın metni, bu boşluğu dolduracak ve düşünce dünyamızda önemli tartışmaların ve açılımların yaşanmasına imkan tanıyacak öncü bir karşılaştırmalı medeniyetler tarihi çalışması. Dawson, bu kitabında, uygarlık'la medeniyet'i birbirinden ayırt etmemizi mümkün kılan bir perspektif geliştirerek, ufuk ve zihin açıcı bir medeniyetler tasnifi ve incelemesi sunuyor bize. Karşılaştırmalı bir dinler, kültürler, medeniyetler ve düşünce tarihi çalışması olması; seküler Batı uygarlığının kapsamlı ve bütüncül bir perspektifle eleştirel tarihinin sunması; tüm dünyayı sekülerleştirme ve aynileştirme kaygısı ile hareket eden Batı uygarlığının insanlığı yeni-paganizm biçimlerinin eşliiğine getirme tehlikesi taşıdığında yaklaşık bir asır öncesinden dikkat çekmesi gibi nedenlerle Dawson'ın bu çalışmasını, hem metdolojik bakımdan, hem de sunduğu argümanlar bakımından düşünce dünyamıza yepyeni açılımlar kazandırcağı düşüncesiyle yayımlıyoruz.