“Ben ilim şehriyim...” diye buyurur Hz. Peygamber, bir hadisinde. Onun nasıl bir “ilim şehri” olduğunun en birinci delili de hicrete mecbur kaldığı şehir, yani Medine'dir. O henüz aralarında değilken birbirleriyle boğaz boğaza savaşan insanların yaşadığı Medine, onun hicretinden sonra bütün çağlara ve bütün insanlara hakiki insanlığın dersini ve ilhamını vermiştir. Bugünün insanlarının da O'nun, sözleri ve sünnetiyle aralarında olmasına ihtiyacı vardır. Metropollerde yaşıyor olsa da mânen bedevîleşmiş olan insanlığın huzur ve sükunu, akılların ve kalplerin “ilim şehri”ni mesken tutmalarına bağlı zîra... Bu kitap, Hz. Peygamberin hadisleri üzerinden ilerleyen okumalarla, işte bunu ortaya koyuyor...
“Ben ilim şehriyim...” diye buyurur Hz. Peygamber, bir hadisinde. Onun nasıl bir “ilim şehri” olduğunun en birinci delili de hicrete mecbur kaldığı şehir, yani Medine'dir. O henüz aralarında değilken birbirleriyle boğaz boğaza savaşan insanların yaşadığı Medine, onun hicretinden sonra bütün çağlara ve bütün insanlara hakiki insanlığın dersini ve ilhamını vermiştir. Bugünün insanlarının da O'nun, sözleri ve sünnetiyle aralarında olmasına ihtiyacı vardır. Metropollerde yaşıyor olsa da mânen bedevîleşmiş olan insanlığın huzur ve sükunu, akılların ve kalplerin “ilim şehri”ni mesken tutmalarına bağlı zîra... Bu kitap, Hz. Peygamberin hadisleri üzerinden ilerleyen okumalarla, işte bunu ortaya koyuyor...