"İlişmek denince neden işkillenir insanlar ? İlişmek ilişkinin işkillendiren bir parçası mıdır ? İlişmek yanlış mı anlaşılır, farklı mı? İlişmek hafifçe dokunmaksa bir yerde, yanmak, tutuşmak başka yerde ve ırza geçmek diğer bir yerde. İşte bana çekici gelen de bu. Kimi yerde hafifçe dokunmak, kimi yerde yanmalı tutuşmak, kimi yerde de ırza geçmeli, ırzına geçilmeli kişilerin, ruhların, varların yokların. İlişmek o kadar çok şey demek ki ve o kadar az şey ki..." Hakan Akdoğan içlerindeki boşluğu kendileriyle bile dolduramayan, çocukluğun artık giderilemez sevgi yoksunluğunu bir yara izi gibi taşıyan insanları anlatıyor. Bu eksiklik hastalıklı bir aşkla tamamlanır mı, yoksa iyice mi büyür?.. Dil bir iletişimsizlik aracıdır belki de. Ayaz ve Melek konuştukça uzaklaşıyorlar birbirlerinden. Gitgide kaçınılmaz soruya yaklaşıyoruz: bir ihtimal daha var mıdır, dayanıklılığımızı yenilgimizden alabilir miyiz?..
"İlişmek denince neden işkillenir insanlar ? İlişmek ilişkinin işkillendiren bir parçası mıdır ? İlişmek yanlış mı anlaşılır, farklı mı? İlişmek hafifçe dokunmaksa bir yerde, yanmak, tutuşmak başka yerde ve ırza geçmek diğer bir yerde. İşte bana çekici gelen de bu. Kimi yerde hafifçe dokunmak, kimi yerde yanmalı tutuşmak, kimi yerde de ırza geçmeli, ırzına geçilmeli kişilerin, ruhların, varların yokların. İlişmek o kadar çok şey demek ki ve o kadar az şey ki..." Hakan Akdoğan içlerindeki boşluğu kendileriyle bile dolduramayan, çocukluğun artık giderilemez sevgi yoksunluğunu bir yara izi gibi taşıyan insanları anlatıyor. Bu eksiklik hastalıklı bir aşkla tamamlanır mı, yoksa iyice mi büyür?.. Dil bir iletişimsizlik aracıdır belki de. Ayaz ve Melek konuştukça uzaklaşıyorlar birbirlerinden. Gitgide kaçınılmaz soruya yaklaşıyoruz: bir ihtimal daha var mıdır, dayanıklılığımızı yenilgimizden alabilir miyiz?..