2012 yılının Aralık ayı sonunda dönemin Başbakanı Recep Tayyip Erdoğan, yine dönemin MİT Müsteşarı Hakan Fidan'ın Abdullah Öcalan ile görüştüğünü açıklayıp yeni bir süreç başlatıldığını açıklamıştı.
Destekleyenler, “PKK'nın silah bırakacağını”, “Türkiye'de artık terör eylemleri olmayacağını ve bunun sayesinde Türkiye'nin güçleneceğini” söylüyordu.
Tepkilerin temelinde ise sürecin sonunda PKK'nın güçleneceği, bölgenin kan gölüne dönüşeceği, yeni açılımın yine Büyük Ortadoğu Planı eksenli bir hareket olduğu yer alıyordu. Açılım başladıktan sonra çatışmalar durdu, ancak PKK silah bırakmadı. Ardından PKK'nın şehir örgütlenmesinin güçlenmesine, Suriye'de yoğunlaşmasına, 6-8 Ekim Ayn el Arap (Kobani) eylemlerine şahit olduk. Askerin en başından devre dışı kaldığı süreci araştırırken, Abdullah Öcalan'ın o dönem adı BDP olan siyasi partinin heyetiyle yaptığı görüşmelerin 4 tutanağına ulaştık.
Tutanaklarda, Türk Milleti'nden gizlenen gerçek, Abdullah Öcalan'ın yağdırdığı talimatlarla ortaya konuluyordu. Meclis'e talimatlar yağdırılıyor, biraz sivrilen Selahattin Demirtaş üstü kapalı tehdit ediliyor, CHP'den Öcalan'a selamlar havada uçuşuyordu. “Çözüm Süreci” adı verilen açılım meyvelerini veriyor, Türkiye sokakları PKK'nın silahlı militanlarına teslim ediliyordu.
Bu gerçeği, İmralı Tutanakları'nı okudukça daha iyi anlayacaksınız…
2012 yılının Aralık ayı sonunda dönemin Başbakanı Recep Tayyip Erdoğan, yine dönemin MİT Müsteşarı Hakan Fidan'ın Abdullah Öcalan ile görüştüğünü açıklayıp yeni bir süreç başlatıldığını açıklamıştı.
Destekleyenler, “PKK'nın silah bırakacağını”, “Türkiye'de artık terör eylemleri olmayacağını ve bunun sayesinde Türkiye'nin güçleneceğini” söylüyordu.
Tepkilerin temelinde ise sürecin sonunda PKK'nın güçleneceği, bölgenin kan gölüne dönüşeceği, yeni açılımın yine Büyük Ortadoğu Planı eksenli bir hareket olduğu yer alıyordu. Açılım başladıktan sonra çatışmalar durdu, ancak PKK silah bırakmadı. Ardından PKK'nın şehir örgütlenmesinin güçlenmesine, Suriye'de yoğunlaşmasına, 6-8 Ekim Ayn el Arap (Kobani) eylemlerine şahit olduk. Askerin en başından devre dışı kaldığı süreci araştırırken, Abdullah Öcalan'ın o dönem adı BDP olan siyasi partinin heyetiyle yaptığı görüşmelerin 4 tutanağına ulaştık.
Tutanaklarda, Türk Milleti'nden gizlenen gerçek, Abdullah Öcalan'ın yağdırdığı talimatlarla ortaya konuluyordu. Meclis'e talimatlar yağdırılıyor, biraz sivrilen Selahattin Demirtaş üstü kapalı tehdit ediliyor, CHP'den Öcalan'a selamlar havada uçuşuyordu. “Çözüm Süreci” adı verilen açılım meyvelerini veriyor, Türkiye sokakları PKK'nın silahlı militanlarına teslim ediliyordu.
Bu gerçeği, İmralı Tutanakları'nı okudukça daha iyi anlayacaksınız…