İnsanın Yeryüzü Yolculuğu

Evren ve ona bakan, onda yaşayan her insan birer sır. Bunu fark edebilen, bu sırrın kapılarını zorlayabilen, varlığa dair sorular yönelten herkesi sekiz yüz yıldır geri çevirmiyor Mevlânâ, hatta çağırıyor. Farklı alanlarda yapıtlar vermiş olan Kemal Demirel de bu çalışmasıyla ünlü düşünürün davetine uyuyor. Onunla konuşuyor ve ona mektuplar yazıyor. Hümanizmin doğuşundan, Aydınlanmanın yükselişinden çok önce dünyamıza uğrayan bu seçkin kişinin yaşamı, yazdıkları ve fikirleri üzerine benzer birçok kitap var ama İnsanlığın Yeryüzü Yolculuğu / Mevlânâ ile konuşmalar biraz farklı: Kemal Demirel çağımızın uslubuyla Mevlânâ ile diyalog halinde. "Her ne olursa olsun, Tanrı'nın soluğunu taşıyan biz insanları, bütün bütün dışlamayalım ve biz insanlara unvan ve servet versek bile Tanrısal olanı taşıyıp yaşayamadığımız zaman, sevgiyi yaşıyoruz demeyelim. Bu içimizde Tanrı'ya duyduğumuz sevgiye ve dolayısıyla kendimize ihanet olur. Ancak, İnsan sonsuz değerli bir varlık, Tanrısal olanı içinde taşıyor. Onun mutluluğu ve şiirselliği yaşamasının, hüznü derin duygularla sürdürmesinin gereği, döktüğü üç-beş damla gözyaşı, okyanuslara bile sığmaz. İşte bu denge ve bu dengeyi değerlendirebilmek çok yaşamsal!"