İnsanları Seveceksin

Stok Kodu:
2000000013297
Boyut:
13.50x19.50
Sayfa Sayısı:
454
Basım Yeri:
İstanbul
Baskı:
1
Basım Tarihi:
1971
Çeviren:
Burhan Arpad
Kapak Türü:
Ciltsiz
Kağıt Türü:
2. Hamur
Dili:
Türkçe
Kategori:
2000000013297
634096
İnsanları Seveceksin
İnsanları Seveceksin
11.90

İkinci El

Erich Maria Remargue romanlarında savaşı gerçek yüzüyle anlatır. Yalın, süslemesiz bir anlatımla. Okul sıralarından koparılıp cepheye, korkun. ölümlere itilmiş gencecik insanlar, ilk anların sersemliğinden kısa sürede kurtulunca, acı gerçekleri görürler.

Erich Maria Remarque’ın tüm dünyada büyük yankı bulan Garp Cephesinde Yeni Bir Şey Yok’un ardından yazdığı İnsanları Sevmelisin, savaşın küllerinin soğumaya yüz tuttuğu günlerde geçer. Mültecilerin yangını ise sürmektedir: Sınırdan sınıra kovalanarak geçen bir hayatta, artık hiçbir yerde istenmemektedirler. Sığınmacıların bir türlü “sığınamadığı” dünya, günümüz dünyası için de çok tanıdıktır. Adını Kutsal Kitaplarda geçen “Komşunu kendin gibi sev” buyruğundan alan; herkesin bir gün mülteci olma ihtimalini hatırlatan, bunca acının  aslında “boşa” çekildiğini söyleyen, tarihin daima tekerrür etmesinden dolayı endişe veren,  tüm bunlara karşın olumlu duyguların vurgulandığı sıcak bir roman İnsanları Sevmelisin.

Marill bardağını boşalttı. “Kötü bir çağdayız. Barış toplarla, bombardıman uçaklarıyla korunuyor. İnsanlık ise, toplama kamplarıyla, toptan öldürmelerle. Bütün değer ölçülerinin altüst edildiği bir zamanda yaşıyoruz Kern. Bugün saldırgana ‘barış koruyucusu’, kamçılanana ve kovalanana ise ‘dünya düzenini bozan’ deniyor. Üstelik bir sürü millet de buna inanıyor.”

İkinci El

Erich Maria Remargue romanlarında savaşı gerçek yüzüyle anlatır. Yalın, süslemesiz bir anlatımla. Okul sıralarından koparılıp cepheye, korkun. ölümlere itilmiş gencecik insanlar, ilk anların sersemliğinden kısa sürede kurtulunca, acı gerçekleri görürler.

Erich Maria Remarque’ın tüm dünyada büyük yankı bulan Garp Cephesinde Yeni Bir Şey Yok’un ardından yazdığı İnsanları Sevmelisin, savaşın küllerinin soğumaya yüz tuttuğu günlerde geçer. Mültecilerin yangını ise sürmektedir: Sınırdan sınıra kovalanarak geçen bir hayatta, artık hiçbir yerde istenmemektedirler. Sığınmacıların bir türlü “sığınamadığı” dünya, günümüz dünyası için de çok tanıdıktır. Adını Kutsal Kitaplarda geçen “Komşunu kendin gibi sev” buyruğundan alan; herkesin bir gün mülteci olma ihtimalini hatırlatan, bunca acının  aslında “boşa” çekildiğini söyleyen, tarihin daima tekerrür etmesinden dolayı endişe veren,  tüm bunlara karşın olumlu duyguların vurgulandığı sıcak bir roman İnsanları Sevmelisin.

Marill bardağını boşalttı. “Kötü bir çağdayız. Barış toplarla, bombardıman uçaklarıyla korunuyor. İnsanlık ise, toplama kamplarıyla, toptan öldürmelerle. Bütün değer ölçülerinin altüst edildiği bir zamanda yaşıyoruz Kern. Bugün saldırgana ‘barış koruyucusu’, kamçılanana ve kovalanana ise ‘dünya düzenini bozan’ deniyor. Üstelik bir sürü millet de buna inanıyor.”

Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat