Dünyada ve ülkemizde daha çok yapay zeka alanında çalışanların What Machines Cant Do (Makineler Neyi Yapamaz?) adlı eseriyle tanıdıkları Hubert L. Dreyfus bu eserinde İnternetin neyi yapıp neyi yapamayacağını soruşturuyor. Sanal Aklın Eleştirisi mahiyetinde yazılmış bu eserde internetin epistemolojik, ontolojik ve aksiyolojik düzeyde fenomenolojik bir eleştirisi yapılmaktadır.
Dreyfus, öncelikle internetten bilgi edinme sorununu incelemekte buradan kalkarak kendi geliştirdiği bedene dayalı altı aşamalı özgün bir eğitim felsefesi teklif etmektedir. Ardından, tele-mevcudiyet olarak adlandırdığı internette varolma durumunun ontolojik bir çözümlemesini yapmaktadır. Ayrıca internetin gelişmesiyle birlikte eğitimde gerçekleşmesi beklenen muhtemel büyük değişimler hakkında güçlü ve eleştirel sorular sormaktadır. Son olarak sanal hayattaki bağlanma sorununu ve tutkulu bağlanmanın yokluğunda ahlâkın imkânını araştırmaktadır.
İnternet üzerine bu soruşturmasını Nietzsche, Kierkegaard, Heidegger, Merleau-Ponty gibi Kıta Avrupa'sı felsefesinin önemli düşünürlerinin temel tezlerine dayandırarak anlaşılır biçimde aktarmakla Dreyfus, aynı zamanda Kıta Avrupa'sı felsefesinin günümüz dünyası için taşıdığı eleştirel potansiyeli de gözler önüne seriyor. Her gün meşgul olduğumuz bir teknolojiye dair bu kısa felsefî eleştiri önemli bir açığı doldurmaktadır.
Dünyada ve ülkemizde daha çok yapay zeka alanında çalışanların What Machines Cant Do (Makineler Neyi Yapamaz?) adlı eseriyle tanıdıkları Hubert L. Dreyfus bu eserinde İnternetin neyi yapıp neyi yapamayacağını soruşturuyor. Sanal Aklın Eleştirisi mahiyetinde yazılmış bu eserde internetin epistemolojik, ontolojik ve aksiyolojik düzeyde fenomenolojik bir eleştirisi yapılmaktadır.
Dreyfus, öncelikle internetten bilgi edinme sorununu incelemekte buradan kalkarak kendi geliştirdiği bedene dayalı altı aşamalı özgün bir eğitim felsefesi teklif etmektedir. Ardından, tele-mevcudiyet olarak adlandırdığı internette varolma durumunun ontolojik bir çözümlemesini yapmaktadır. Ayrıca internetin gelişmesiyle birlikte eğitimde gerçekleşmesi beklenen muhtemel büyük değişimler hakkında güçlü ve eleştirel sorular sormaktadır. Son olarak sanal hayattaki bağlanma sorununu ve tutkulu bağlanmanın yokluğunda ahlâkın imkânını araştırmaktadır.
İnternet üzerine bu soruşturmasını Nietzsche, Kierkegaard, Heidegger, Merleau-Ponty gibi Kıta Avrupa'sı felsefesinin önemli düşünürlerinin temel tezlerine dayandırarak anlaşılır biçimde aktarmakla Dreyfus, aynı zamanda Kıta Avrupa'sı felsefesinin günümüz dünyası için taşıdığı eleştirel potansiyeli de gözler önüne seriyor. Her gün meşgul olduğumuz bir teknolojiye dair bu kısa felsefî eleştiri önemli bir açığı doldurmaktadır.
