9786055753016
396146
https://www.kitapvekahve.com/isiklari-ben-sondururum
Işıkları Ben Söndürürüm
24.00
Sinirliydim. Zorla beni misafir ağırlamaya mecbur eden Nina yüzünden, sinirliydim. Sadece kendini düşünen Alis yüzünden, Alis'i düşünen annem yüzünden, keyifleri yerinde olan çocuklar yüzünden, satrançtan başka bir şey düşünmeyen Artoş yüzünden... Niçin kimse beni düşünmüyordu? Neden hiç kimse benim ne istediğimi sormuyordu?
Zihnimin şefkatli tarafı sordu: " Sen ne istiyorsun?"
Cevap verdim: "Günde bir kaç saat yalnız kalmak istiyorum, biriyle sevdiğim şeylerden konuşmak istiyorum."
Suçlayan taraf duruma el koydu: "Yalnız kalmak mı, yoksa biriyle konuşmak mı?"
Bir okaliptüs ağacının yanından geçtim. Elimi uzatıp bir yaprak kopardım.
"Sardu'nun hikâyesindeki adamın sonunda nasıl karar verdiğini bilmek istiyorum."
Peş peşe iki kez hapşırdım.
"Daha iyi oldun mu?" diye sordu. Başımı sallayıp "Evet" dedim mırıldanarak, "Toprağa karşı hassasiyetim var."
Bana baktı.
"Bak Klaris, biliyorum daha önce başına gelmedi, ama..."
İçimden, "Bir an önce söyle!" dedim.
İçimden, "Sakın söyleme!" dedim.
Derin bir nefes aldı.
"Bahçenin manzarası hiç hoş değil. Biliyorum, çekirgeleri sevmiyorsun ama..."
Rüya görmediğimden emin olmak için bu kez iki elimle yanağımı sıkmak zorunda kaldım.
"Bahçenin manzarası mı? Çekirgeleri sevmiyor muyum?"
Yerinden kalktı. Yerimden kalktım ve koridora gittik. Kapıyı açtı. Bahçeye baktım. Düş görüyor olmalıydım. Bu kez gördüğüm gerçek olamazdı...
Sinirliydim. Zorla beni misafir ağırlamaya mecbur eden Nina yüzünden, sinirliydim. Sadece kendini düşünen Alis yüzünden, Alis'i düşünen annem yüzünden, keyifleri yerinde olan çocuklar yüzünden, satrançtan başka bir şey düşünmeyen Artoş yüzünden... Niçin kimse beni düşünmüyordu? Neden hiç kimse benim ne istediğimi sormuyordu?
Zihnimin şefkatli tarafı sordu: " Sen ne istiyorsun?"
Cevap verdim: "Günde bir kaç saat yalnız kalmak istiyorum, biriyle sevdiğim şeylerden konuşmak istiyorum."
Suçlayan taraf duruma el koydu: "Yalnız kalmak mı, yoksa biriyle konuşmak mı?"
Bir okaliptüs ağacının yanından geçtim. Elimi uzatıp bir yaprak kopardım.
"Sardu'nun hikâyesindeki adamın sonunda nasıl karar verdiğini bilmek istiyorum."
Peş peşe iki kez hapşırdım.
"Daha iyi oldun mu?" diye sordu. Başımı sallayıp "Evet" dedim mırıldanarak, "Toprağa karşı hassasiyetim var."
Bana baktı.
"Bak Klaris, biliyorum daha önce başına gelmedi, ama..."
İçimden, "Bir an önce söyle!" dedim.
İçimden, "Sakın söyleme!" dedim.
Derin bir nefes aldı.
"Bahçenin manzarası hiç hoş değil. Biliyorum, çekirgeleri sevmiyorsun ama..."
Rüya görmediğimden emin olmak için bu kez iki elimle yanağımı sıkmak zorunda kaldım.
"Bahçenin manzarası mı? Çekirgeleri sevmiyor muyum?"
Yerinden kalktı. Yerimden kalktım ve koridora gittik. Kapıyı açtı. Bahçeye baktım. Düş görüyor olmalıydım. Bu kez gördüğüm gerçek olamazdı...
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.