Yasak Dağa Çıkan Çocuğun Yüz Yıllık Hikayesi.
Annesinin ölümüyle kimsesiz kalan İskender bir gün kendisine yasaklanmış olan dağa tırmanır ve petrol arayan yabancıların kampını bulur. Oradaki Kanadalı bir mühendis İskender'e acır ve onu gayrimeşru çocuğunun annesi Tac-ül-Mülük'ün yanına yollar. İskender ise burada petrolden de değerli bir şeyle, gerçek sevgiyle tanışır. Kadının yeni doğan kızı Roksana, İskender'in hayatta en çok sevdiği varlık haline gelir. Roksana'nın annesinin ölümü üzerine İskender küçük kızı himayesi altına alır ve hükümet karşıtı siyasi bir grupla şehirden ayrıldığında da yanından ayırmaz.
İskender, bu isyancılara öğrendiği hikâyeleri anlatarak moral verir ve grubun liderinin gözüne girer. Olaylar durulduğunda lider Palang Han, İskender'i ve küçük kızı başkentteki evine götürür. Burada İskender evin işlerine bakar, Roksana da evin hanımı Mahruk tarafından büyütülür. Bu evde büyüyen İskender, artık evin en önemli adamlarından biri haline gelmiştir. Fakat Mahruk Hanım'a duyduğu yasak aşk yüzünden çok sevdiği Roksana'yı da ardında bırakarak şehirden kaçmak zorunda kalır.
Hayatı boyunca oradan oraya sürüklenen İskender, isyan, savaş ve darbe gibi, ülkesinin kaderini belirleyecek büyük olaylara tanıklık edecek ve masal gibi bir aşkın tam ortasına düşecektir.
“İran tarihini daha iyi anlamak isteyen herkes bu kitabı okumalı.”
- NDR1
“İskender şiirsel dili ve hikâyecilikteki başarısıyla okuyucuların kalbine dokunmasını iyi biliyor.”
- Süddeutsche Zeitung
“Siba Shakib sözlü tarih ile resmî tarihi bağdaştırma konusunda oldukça başarılı.”
- 3sat, Kulturzeit
“Doğu'ya ait sözlü anlatıcılık tarzında yazılmış etkileyici bir hikaye.”
- WDR5
“İskender, Doğu'nun sözlü tarihine uygun olarak yazılmış sürükleyici bir roman. Siba Shakib'in bu eseri zengin kültüre sahip ama çatışmalardan bir türlü kurtulamayan ülkesinin kaderini anlatan duygusal ve derinlikli bir öykü.”
- Deutschlandfunk
“Tahran doğumlu yazar, özgürlük, eğitim ve adalet hakkı için çağrıda bulunurken şiirsel anlatımıyla idealist kahramanını ölümsüzleştiriyor.”
- Schweizer Illustrierte
Yasak Dağa Çıkan Çocuğun Yüz Yıllık Hikayesi.
Annesinin ölümüyle kimsesiz kalan İskender bir gün kendisine yasaklanmış olan dağa tırmanır ve petrol arayan yabancıların kampını bulur. Oradaki Kanadalı bir mühendis İskender'e acır ve onu gayrimeşru çocuğunun annesi Tac-ül-Mülük'ün yanına yollar. İskender ise burada petrolden de değerli bir şeyle, gerçek sevgiyle tanışır. Kadının yeni doğan kızı Roksana, İskender'in hayatta en çok sevdiği varlık haline gelir. Roksana'nın annesinin ölümü üzerine İskender küçük kızı himayesi altına alır ve hükümet karşıtı siyasi bir grupla şehirden ayrıldığında da yanından ayırmaz.
İskender, bu isyancılara öğrendiği hikâyeleri anlatarak moral verir ve grubun liderinin gözüne girer. Olaylar durulduğunda lider Palang Han, İskender'i ve küçük kızı başkentteki evine götürür. Burada İskender evin işlerine bakar, Roksana da evin hanımı Mahruk tarafından büyütülür. Bu evde büyüyen İskender, artık evin en önemli adamlarından biri haline gelmiştir. Fakat Mahruk Hanım'a duyduğu yasak aşk yüzünden çok sevdiği Roksana'yı da ardında bırakarak şehirden kaçmak zorunda kalır.
Hayatı boyunca oradan oraya sürüklenen İskender, isyan, savaş ve darbe gibi, ülkesinin kaderini belirleyecek büyük olaylara tanıklık edecek ve masal gibi bir aşkın tam ortasına düşecektir.
“İran tarihini daha iyi anlamak isteyen herkes bu kitabı okumalı.”
- NDR1
“İskender şiirsel dili ve hikâyecilikteki başarısıyla okuyucuların kalbine dokunmasını iyi biliyor.”
- Süddeutsche Zeitung
“Siba Shakib sözlü tarih ile resmî tarihi bağdaştırma konusunda oldukça başarılı.”
- 3sat, Kulturzeit
“Doğu'ya ait sözlü anlatıcılık tarzında yazılmış etkileyici bir hikaye.”
- WDR5
“İskender, Doğu'nun sözlü tarihine uygun olarak yazılmış sürükleyici bir roman. Siba Shakib'in bu eseri zengin kültüre sahip ama çatışmalardan bir türlü kurtulamayan ülkesinin kaderini anlatan duygusal ve derinlikli bir öykü.”
- Deutschlandfunk
“Tahran doğumlu yazar, özgürlük, eğitim ve adalet hakkı için çağrıda bulunurken şiirsel anlatımıyla idealist kahramanını ölümsüzleştiriyor.”
- Schweizer Illustrierte