İslam Davetçilerine

Davetçi kardeşim!

İslam davasının tabiatını ve ayırt edici özelliklerini öğrendikten; Davetin cihanşumullüğünü ve davetçilerin insan topluluklarını ıslah etmedeki rollerini;

Ümmetin davetçilerin ve alimlerin davetin farziyetini ve tebliğin gerekliliği noktasındaki sorumluluklarını anladıktan; Kur'an-ı Kerim ve Sünnet-i Mutahhara'da davetçinin mertebe ve fazileti ile ilgili hakikatleri vicdanının derinliklerinde hissettikten;

Nefsi terbiye ve manevi hazırlıkta davetçinin kazanması gereken özellikleri gördükten;

Gerçek bir ruhaniliğe ulaşarak yüce bir ahlaka sahip olunmasına rağmen çok yönlü kapsamlı bir kültürü elde etmeyen bir davetçinin asla tesirli olamayacağına benimle beraber sizler de kanaat getirdikten;

Mesajını ve davetini insanlara ulaştırırken kalpleri nasıl elde edeceğini bilip tebliğde gerekli olan davet merhalelerini metod olarak benimsemeden bir şeyi değiştirip herhangi bir netice elde etmenin mümkün olmayacağına kesin olarak inandıktan;

Bir davetçinin iyi bir konuşmacı kuvvetli bir hatip insanlar önünde dirayetli bir edip olmasını sağlayacak kadar ifade gücüne sahip olmasının gerekliliğini anladıktan;

Bir davetçinin şahsiyetinin oluşumunda ve davetçi olarak yetişmesinde bu saydıklarımızın vezgeçilmez unsurlar olduğunu idrak ettikten sonra davetçiler önlerine çıkabilecek engelleri çok iyi bilmelidirler ki, bu engellerin tuzaklarından korunup sakınabilsinler.

Zira bu engeller, kimi zaman davetçileri yollarından geri çevirir, kimi zaman görevini yerine getirmekten alıkoyar. Bazen de hedeflerden saptırır, şevkini kırar, gayretinin azalmasına sebep olur. Bundan daha da kötüsü cihad yolunun tamamen dışına çıkarak, toplum içerisinde ne yapacağını bilmeyen şaşkın insanlar gurubu ile düşüp kalkan bir şaşkın oluvermesine yol açar.

Prof. Abdullah Nasıh Ulvan