İslam, inanç alanında olduğu gibi toplumsal alanda da birlik ve bütünlüğü sağlamayı hedeflemiş, bunun için, tefrikaya düşürecek amillerden uzak durulmasını istemiştir. Bu hususta Kur'an-ı Kerim'de olduğu gibi Hz. Peygamber'in hadislerinde de bir hayli emir, tavsiye ve tembihler yer almaktadır. Bununla birlikte, Hz. Peygamber'den rivayet edilen çeşitli hadislerde Yahudi ve Hıristiyanların yetmiş küsur fırkaya ayrıldıkları, kendi ümmetinin de yetmiş üç fırkaya ayrılacağı, ama bunlardan sadece birisinin fırka-i naciye, kuruluşta olacak fırka olduğu haber verilmektedir. Nitekim Hz. Peygamber'in vefatını müteakip, Müslümanlar arasında çeşitli ihtilafların zuhur ettiği ve neticede fırka ya da mezhep diye adlandırılan birtakım farklı oluşumların ortaya çıktığı da tarihi bir vakıadır.
İslam, inanç alanında olduğu gibi toplumsal alanda da birlik ve bütünlüğü sağlamayı hedeflemiş, bunun için, tefrikaya düşürecek amillerden uzak durulmasını istemiştir. Bu hususta Kur'an-ı Kerim'de olduğu gibi Hz. Peygamber'in hadislerinde de bir hayli emir, tavsiye ve tembihler yer almaktadır. Bununla birlikte, Hz. Peygamber'den rivayet edilen çeşitli hadislerde Yahudi ve Hıristiyanların yetmiş küsur fırkaya ayrıldıkları, kendi ümmetinin de yetmiş üç fırkaya ayrılacağı, ama bunlardan sadece birisinin fırka-i naciye, kuruluşta olacak fırka olduğu haber verilmektedir. Nitekim Hz. Peygamber'in vefatını müteakip, Müslümanlar arasında çeşitli ihtilafların zuhur ettiği ve neticede fırka ya da mezhep diye adlandırılan birtakım farklı oluşumların ortaya çıktığı da tarihi bir vakıadır.
