Klasik İslâm uygarlığının barındırdığı kültürü geniş bir perspektifle ele alan ve şiir, müzik, şarap, aşk, oyun, avlanma, kıyafet, gösteriş, ahlâk, metafizik, bilgi kuramı, tarih anlayışı gibi boyutlarıyla değerlendiren İslâm Hümanizmi, İslâm'ın sıklıkla göz ardı edilen kültürel tarihine eğiliyor. İçerdiği zengin ayrıntılarla önemli bir boşluğu dolduracak olan bu çalışmasında Goodman, Müslüman filozofların antik Yunan mirasıyla karşılaşmalarından doğan zenginliği, İslâm modernitesinin oluşumu-gelişimi açısından ele alarak, İslâm'ın hoşgörülü, çoğulcu, kozmopolit özelliklerini ortaya koyuyor. İslâm hümanizmini, Ortaçağ İslâm uygarlığında ve bu uygarlığın Arap-Müslüman edebiyatı, İslâm ahlâk felsefesi, geniş anlamda İslâm felsefesi ve Arap-Müslüman tarihyazımında arayan Goodman; Miskeveyh, Hemedânî, İbn Sina, İbn Haldun, Farabî, Gazalî ve başka birçok ismin Rönesans'la dünyaya yayılan hümanizmin kökenlerinde yer aldığına dikkat çekiyor.
Klasik İslâm uygarlığının barındırdığı kültürü geniş bir perspektifle ele alan ve şiir, müzik, şarap, aşk, oyun, avlanma, kıyafet, gösteriş, ahlâk, metafizik, bilgi kuramı, tarih anlayışı gibi boyutlarıyla değerlendiren İslâm Hümanizmi, İslâm'ın sıklıkla göz ardı edilen kültürel tarihine eğiliyor. İçerdiği zengin ayrıntılarla önemli bir boşluğu dolduracak olan bu çalışmasında Goodman, Müslüman filozofların antik Yunan mirasıyla karşılaşmalarından doğan zenginliği, İslâm modernitesinin oluşumu-gelişimi açısından ele alarak, İslâm'ın hoşgörülü, çoğulcu, kozmopolit özelliklerini ortaya koyuyor. İslâm hümanizmini, Ortaçağ İslâm uygarlığında ve bu uygarlığın Arap-Müslüman edebiyatı, İslâm ahlâk felsefesi, geniş anlamda İslâm felsefesi ve Arap-Müslüman tarihyazımında arayan Goodman; Miskeveyh, Hemedânî, İbn Sina, İbn Haldun, Farabî, Gazalî ve başka birçok ismin Rönesans'la dünyaya yayılan hümanizmin kökenlerinde yer aldığına dikkat çekiyor.